Euro Krizinin Gölgesinde G20-B20 Zirvesi ve Sonrası

Fikir Üreten Fabrika'dan (Arşiv)


Dilek ÖRNEK, TÜSİAD Dış İlişkiler Bölümü Kıdemli Uzmanı


 

Giriş
 
Yunanistan Başbakanı Papandreu’nun AB’nin kurtarma planını referanduma götürme kararıyla sarsılan G20 zirvesinde, gündem Euro krizinin gölgesinde kaldı. 3 Kasım 2011 tarihinde G20 Zirvesi başlayacağı gün Nicolas Sarkozy ve Angela Merkel Papandreu ile görüşerek referandum kararına tepkilerini dile getirdiler.
 
2-3 Kasım 2011 tarihlerinde G20 Zirvesi’nin hemen öncesinde toplanan B20 Zirvesinde de özellikle ekonomi ve finansla ilgili çalışma gruplarının yuvarlak masa toplantı akışı da planlanandan farklı olarak Euro krizine odaklanmış şekilde bir panik havasında geçti.
 
Euro krizini aşmak üzere Cannes Zirvesi’nde hem çeşitli AB ülkeleri hem de B20 tarafından dile getirilen,  “IMF’in SDR (Özel çekme hakkı) basarak zorluk yaşayan ülkelere ucuz kredi sağlaması” teklifi G20 Zirvesinde Almanya engeline takıldı (1). Dolayısıyla G20 Zirvesinde IMF’nin gözetimci olarak rolünün genişletilmesi, Avrupa Finansal İstikrar Kurumu  (EFSF) ile işbirliği yapması kararlaştırılmakla birlikte kriz yönetimine dönük çok somut bir karara ulaşmak mümkün olmadı.

 
1) B20 ne istedi?
 
B20’nin sonuç raporu, çalışma gruplarının Zirve öncesindeki çalışmalarıyla şekillenmiş ve hazır hale gelmişti.  Bu raporun ele aldığı başlıca hususlar arasında elbette küresel ekonominin  mevcut durumundan nasıl çıkılacağı vardı. Bu doğrultuda G20 ülkelerinin iş dünyasının sonuç raporunda belirtilen 3 öncelik şöyle ifade edildi:
 
1) Güveni artırmaya yönelik olarak, yeni gerçeklere göre küresel yönetişimin yeniden  şekillendirilmesi,
2) Ekonomik büyümenin önündeki engellerin kaldırılması 
3) Küresel büyümenin kazanımlarının sürdürülebilir olması için bu kazanımların etkin dağılımının sağlanması 
 
Bu 3 hedefin sağlanması için önerilenler ise özetle şöyle:
 
Küresel Yönetişim
 
- G20’nin çok yıllı bir gündem geliştirerek ve paydaşlarıyla etkin bir danışma mekanizması sağlayarak, şeffaf bir şekilde tutarlılığını ve devamlılığını sağlaması,
- IMF gibi kilit önemdeki uluslararası kuruluşlarda gelişmekte olan ekonomilerin ağırlığının artırılması
- IMF ve Uluslararası Atom Enerjisi gibi kurumların yetkilerini artırma yoluyla etkinliklerinin artırılması
- Çok kutuplu ve istikrarlı uluslararası para sistemi için G20’nin ticaret ve yatırım açısından önemli olan para birimlerinin konvertibilitesi ve esnekliğinin sağlanması (İsim vermeden Çin’e atıfta bulunuluyor)
- Hedging (korunma) araçlarının kullanımını engelleyecek  düzenlemelerden kaçınılması, Özel çekme hakkı (SDR) sepetinin genişletilmesi, rezerv para birimi olarak rolünün artırılması ve son olarak SDR’ın özel kullanımının artırılması 
 
Ekonomik Büyüme
 
- Büyük kamu açıkları olan hükümetlerin bir an önce mali dengesizliklerini yönetilebilir seviyelere çekmesi.  Kamu-özel ortaklığının artırılması
- Uluslararası ticaret ve yatırım konusunun G20 Zirvesi gündeminin daimi maddesi olması
- İstihdam sağlayıcı faaliyetler için özel sektöre uzun dönemli finansman imkanının artırılması
- Emtialar, hammaddeler ve enerji piyasalarında istikrarlı düzenleyici rejimlerin, bu alanlarda ticaretin yatırımların önündeki engellerin kaldırılması ve emtia piyasalarında şeffaflığın artırılması, zararlı fiyat teşviklerinin kaldırılması
- Emek piyasalarında esnekliği artırma, küresel ölçekte yetenek transferi ve mobilitesinin önünün açılması, kalifikasyon açıklarının, iş gereksiniminin ve eğitim gerekliliklerinin saptanması için etkin bir kamu-özel ortaklığının geliştirilmesi
- Karbon fiyatlamasının yapılması, yeşil ürünlerde ticaret ve yatırımın serbestleşmesi, Bilgi ve İletişim Teknolojisiyle ilgili kuralların uyumlaştırılması
- G20’nin ulusal yolsuzlukla mücadele programlarını değerlendirme mekanizmalarını n  etkinliğini artırması için özel sektörü de sürece dahil etmesi
 
Kalkınma
 
- Milenyum Kalkınma Hedefleri’ne ulaşmak için yapılan çalışmaların iki katına çıkarılması. Zira kalkınmanın sağlanması hedefi ile küresel ticarete daha fazla nüfusun dahil edilmesi küresel büyümeyi artıracaktır. Dolayısıyla gıda ve altyapı çalışmalarında kamu ve özel sektör işbirliğinin artırılması
- İhracat sınırlamalarının da kaldırılması dahil olmak üzere politika reformları yaparak gıda ve tarım piyasalarında etkinliğin artırılması. Kamu ve özel sektör yatırımlarının 2015 yılında %50 artırılması suretiyle verimliliğin yükseltilmesi
 
 
2) G20 Cannes Zirvesi’nden ne çıktı?
 
G20 Sonuç Bildirgesi’ne bakıldığında küresel yönetişimden kalkınmaya, yolsuzlukla mücadeleden çok taraflı ticaret sisteminde liberalizasyona, yeşil ekonomiden enerji piyasalarının işlerliğinin artırılmasına, gıda fiyatlarındaki dalgalanmaların giderilmesi ve tarım üretimi ve verimliliğinin artırılmasına ve finansal sektör reformlarının derinleştirilmesine ve uygulanmasına yönelik bir dizi “niyet” sıralanarak B20 çalışma gruplarının da ele aldığı konulara değinildi.
 
Büyüme ve İstihdam için ise bir eylem planı belgesi oluşturuldu. Bu eylem planında kısa ve orta vadede öne çıkan taahhütler şunlardır;
- Bankaların gerekli sermayeye sahip oldukları temin edilecek ve mevcut risklerle başa çıkabilmeleri için yeterli fonlara ulaşmaları sağlanacak.
- Euro bölgesi ekonomik ve mali gözetim ve yönetişimi artırılacak
- Borç sorunu yaşayan Euro bölgesi ülkelerinin mali konsolidasyonu ve yapısal reformları gerçekleştirmesi için özel bir çaba harcanacak
- İtalya 2012’den itibaren borcun milli gelire oranını hızla düşürerek 2013 yılında bütçe dengesini sağlamaya çalışacak (IMF her çeyrekte İtalya’nın politika uygulamalarını değerlendirecek)
- ABD, kamu yatırımları, vergi reformları ve istihdam önlemleri alarak toparlanma sağlayacak ve bu önlemler orta vadeli mali konsolidasyon planıyla tutarlı olacak
- Japonya, depremden kaynaklanan yeniden yapılanma için büyük çaplı mali önlemleri süratle uygulayacak, ayrıca tüketim vergisini bu onyılın ortalarında aşamalı olarak %10’a yükseltecek
- Fransa 2013 itibariyle mali açığını %3’e düşürecek,  bunu da merkezi hükümet ve sağlık sigortası harcamalarına sıkı kısıtlamalar getirerek, büyüme yanlısı vergi kesintileri yaparak ve sosyal transferleri daha iyi hedefleyerek yapacak
- Hindistan vergi reformuyla gelir transferini hızlandıracak,
- Almanya iç talep ve yatırımları artırmaya yönelik önlemler alacak
- Çin, sosyal güvenlik harcamalarını ve hanehalkı gelirini artırarak iç talebi artıracak
 
Ayrıca G20 Ülkelerinde üretimi artırmaya yönelik daha fazla yapısal reform öngörülmüş ve ülkeler bazında taahhütler verilmiştir. Eylem Planı’nda Türkiye’nin  adının geçtiği tek alan ise enerji verimliliğine ilişkin olmuştur.
 
Eylem Planında üretimi artırmaya yönelik yapısal reformlarla ilgili ülkelerden beklenen  adımlar:
Altyapı yatırımları (Brezilya, Hindistan, Endonezya, Meksika, Suudi Arabistan, Güney Afrika),
Araştırmayı, eğitim ve yetenek gelişimini destekleme, imalat girdileri ve makineler üzerindeki tarifeleri kaldırma (Kanada),
Üretim faktörleri ücretlendirmesinde reform, piyasa temelli faiz oranına geçiş ve aşamalı olarak 5 yıllık planında belirtilen RMB sermaye hesabı konvertibilitesine ulaşma(Çin),
Verimliliği artırmak üzere hizmet  sektöründe yapısal reformlar (Fransa, Almanya, İtalya, Kore),
İstihdam dostu vergilendirmeye yönelik vergi reformu (Almanya, İtalya),
Finansal kurumların yaptığı bilgilendirmelerde şeffalık standartlarının yükseltilmesi (Rusya),
Yoksulları hedefleyen özel destekler sağlarken, fuzuli ve zararlı sübvansiyonların, orta vadede, aşamalı olarak giderilmesi (Hindistan, Endonezya),
Enerji verimliliği ile yenilenebilir ve yerel enerji kaynaklarının genişletilmiş kullanımına yönelik reformlar (Türkiye),
Tarım reformu (Arjantin),
Ticaret ve tarımı artırmaya yönelik bölgesel entegrasyonu artırma (Güney Afrika);
Kısa vadeli finansal piyasaların daha fazla gözlenmesi ve hane halkı tasarruflarının GSYİH’deki payını artırmaya yönelik reform (ABD),
Etkin karbon ücretlendirme mekanizmasıyla temiz enerji ekonomisine geçiş (Avustralya),
Yeşil büyümeye destek (Kore)
 
 
3) G20 Zirve Kararlarının Teknik Takibi
 
G20’nin aldığı kararların uygulamasını ve süreci takip için IMF çeşitli raporlar hazırlamakta.
 
2009 Pittsburgh Zirvesinde G20 politikaları ve çerçeveleri ile üyelerin büyüme hedeflerinin tutarlılığını değerlendirmek üzere “Karşılıklı Değerlendirme Süreci”nin (Mutual Assessment Process - MAP) yürürlüğe konması kararlaştırılmıştı.
Bu çerçevede IMF’den, diğer uluslararası finansal kurumlarla işbirliği içerisinde, G20 Zirvesindeki hedeflerin gerçekleştirilmesi sürecinde, bir seri değerlendirme hazırlaması istendi. IMF’nin hazırladığı temel tamamlayıcı raporlar şunlar:
- Eylem planlarında belirtilen sözleşme yükümlülüklerine ilişkin sağlanan gelişmeleri kayıt altına almak üzere bir İzlenebilirlik Raporu;
- Tek tek üyelerce izlenen politikaların toplamda büyüme hedefleriyle uyumlu olup olmadığına ilişkin ileriye dönük bir analiz gerçekleştirmek üzere, G20 makroekonomik çerçevelerinin güncellenmiş değerlendirmesinden oluşan bir “Karşılıklı Değerlendirme Süreci” raporu
- Büyük dengesizliklerin derinlemesine değerlendirmesini, temel sebeplerini ve uygulamalardaki büyümeyi zayıflatabilecek engelleri ele alan bir Sürdürülebilirlik Raporu.


4) Sonuç:
 
Bir sonraki Zirveye kadar G20
 
Bu yıl G20’ye katılan ülkelerin önemli bir kısmı gelecek yıl Zirve’ye farklı liderlerle katılacak.  Cannes Zirvesi’nden sonra AB tarafında Yunanistan, İtalya ve İspanya’da yönetim değişikliği oldu. Fransa’da ise 2012 yılı Mayıs ayında Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonuçlanacak. Fiilen büyük bir değişiklik yaratması beklenmese de Rusya’da da Mart ayında Putin’in, Cumhurbaşkanlığı görevini Medvedev’den geri alması bekleniyor. ABD başkanı Obama da 2012 yılı Kasım ayında yapılacak seçimler için geri sayımın başladığı bir ortamda G20’ye katılacak.  
 
Euro krizinin çözümünde kilit konumda olan Almanya’nın şansölyesi Merkel bu durumun bir istisnası olacak denebilir.  Zira Almanya’da seçimler 2013 yılında yapılacak.
 
Bir sonraki zirveye kadar önümüzdeki yedi ay boyunca Almanya’nın katı tavrında bir değişikliğe gidip gitmeyeceği merak konusu.
 
Almanya, Avrupa Merkez Bankası’nın ‘son kurtarıcı’ (lender of last resort) olarak bankalara kaynak sağlanması veya eurobond basılması yoluyla bu kaynağın sağlanması ve son olarak da Euro bölgesi ülkelerinin SDR rezervlerini birleştirerek fon oluşturması teklifine olumsuz yanıt verdi. Bu teklifleri geri çevirmesinin altında sırasıyla enflasyon tehdidi, Almanya gibi güvenilir ülkelerin daha yüksek faiz ile borçlanmak zorunda kalacağı ve Alman Merkez Bankası’nın bağımsızlığının gölgeleneceği ve Alman Merkez Bankası’nın altın rezervine malolacağı endişesi vardı.
 
Fakat Almanya’nın Kasım ayında yaptığı son tahvil ihalesinde yeterli talebi alamamış olması Euro bölgesinin bu en güçlü görünen ülkesi için de tehlike yaklaşıyor mu sorusunun sorulmasına neden oldu.
 
Diğer taraftan AB Anlaşması’nda değişikliğe gidilerek kurtarma için fon sağlanacak ülkelerin maliye politikalarının sıkı denetlenmesinin sağlanması gündemdeki konulardan birisi.
 
2012’de Meksika’da yapılacak Zirveye, Euro bölgesi toz bulutunun biraz dağıldığı bir ortamda mı yoksa çözümsüzlüğün giderek krizi geri dönülemez noktalara taşıyıp İtalya ve Fransa’yı da içine çekmiş bir halde mi gidileceğini zaman gösterecek.
 
2013, 2014 ve 2015 yılında ise Zirveler sırasıyla Rusya, Avustralya ve Türkiye’de yapılacak. 

---------------------------------
(1) Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından oluşturulan uluslararası bir ödeme ve rezerv aracıdır. Belli oranlarda euro, dolar, Japon yeni ve İngiliz sterlininden oluşan bir sepettir. Bir ülke dış rezerve ihtiyaç duyduğunda SDR'sini kullanmak isterse, hangi ülkenin parasını elde edecekse SDR'sini o ülkeye devreder. IMF’nin SDR basarak EFSF’ye likidite sağlaması, monetizasyon anlamına gelip enflasyonist etki yaratacağından ve Merkez Bankaları’nın bağımsızlığıyla uyuşmayacağından Almanya karşı çıkmıştır.
 
 


 

"TÜSİAD Tartışma Makaleleri Dizini" güncel tartışmalara yönelik ve genel okuyucu kitlesi için TÜSİAD Araştırmacıları tarafından hazırlanan kısa makalelerden oluşmaktadır. "TÜSİAD Tartışma Makaleleri Dizini"nde yer alan görüşler yalnızca yazara aittir ve TÜSİAD’ın görüşlerini yansıtmayabilir. 

 

 
Bu kategoriden diğerleri: