G20'li Yeni Küresel Düzen ve İş Dünyasının Sesi B20

 

 


Dilek ÖRNEK, TÜSİAD Dış İlişkiler Bölümü Kıdemli Uzmanı

 
1998’de Asya’da ortaya çıkan finansal krizin G8 ve tüm dünyaya etkilerinin görülmesi üzerine, küresel ölçekte karar alma ve uyumlu hareket etmek için özellikle yükselen pazar olarak adlandırılan ülkeleri kapsayan yeni bir oluşum ihtiyacı açığa çıkmıştır. Dolayısıyla Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, İngiltere, ABD, Kanada ve Rusya gibi gelişmişlik düzeyi görece birbirine yakın ülkelerden oluşan G8 yerine artık dünya ticareti, ekonomik büyümesi ve üretim ve tüketiminde giderek daha büyük oyuncu olan ülkeleri kapsayan G20 oluşumu ortaya çıkmıştır.  
 
G20, ekonomik büyüklüğe göre sıralanan ilk 20 ülkeden değil, nüfus ve coğrafya olarak da küreyi temsil edebilecek çeşitliliği yansıtacak şekilde oluşturulmuştur. G20 (1) ,1999’da kurulduğunda, liderler düzeyinde değil, Merkez Bankası (MB) Başkanları ve Maliye Bakanlarının toplanarak görüş alışverişinde bulunduğu bir işleyişe sahip olmuştur.
 
Ancak 2008 yılında yaşanan finansal kriz sonrası G20 sadece MB Başkanları ve Maliye Bakanları değil, liderlerin biraraya geldiği bir zirve halini almıştır. İlk G20 Zirvesi Kasım 2008 tarihinde Washington’da gerçekleştirilmiştir. Daha sonraki zirveler ise 2009 yılında Londra ve Pitsburg, 2010 yılında Toronto ve Seul’de düzenlenmiştir. Bu yıl ise Kasım ayında Fransa’nın Cannes şehrinde gerçekleştirilecektir.
 
Günümüzde G20 sadece para ve maliye politikaları değil, enerji, ticaret ve yatırımları da kapsayan daha geniş bir alanda istişare ortamı sağlamaktadır. Bu platformda öncelikle G20 ülkeleri liderlerinin sherpa (2) ları biraraya gelmekte ve bu şekilde hükümetler arası koordinasyonun yanısıra görüş alışverişinin yapıldığı bir ortam oluşmaktadır. 
 
G20, BrettonWoods sistemi kurumları olan IMF ve Dünya Bankasının yeni küresel düzende yetersiz kalmasının bir sonucu olarak bu kurumlarda reforma gitme ve bunu yaparken de olabildiğince kapsayıcı bir platform oluşturma arayışıyla karşımıza çıkmıştır.
 
2008 krizi sonrasında sadece devlet liderleri değil G20 ülkelerinin iş dünyasının da sürece dahil olması sağlanırken, bu yıl Kasım ayında yapılacak zirvede Fransız hükümetinin önerisiyle L20 (Labour 20) İşçi Zirvesi yapılması da planlanmaktadır.
 
G20 İş Zirvesi (B20) 
 
Söz konusu reform ve küresel krizin yönetimi konularında sadece devletlerin değil iş dünyasının da görüşlerinin alınması amacıyla G20 İş Dünyası Zirvesi- B20 oluşturulmuştur.
B20’nin kökleri, 2006 yılında Alman iş dünyası örgütü BDI’ın önerisiyle her G8 Zirvesinden önce G8 üyesi ülkelerin iş dünyası örgütlerinin biraraya gelmesine dayanmaktadır. 2008’de yaşanan küresel ekonomik çalkantı ise G20 ülkelerinin iş dünyasının bu ülke liderlerine görüşlerini aktarması sürecini başlatmıştır. B20 Zirvesi ilk olarak 2009 yılının Mart ayında Londra’da düzenlenen G20 Zirvesiyle birlikte yapılmıştır.
 
B20’nin amacı, G20 Zirvesinin gündeminde yer alan önemli ekonomik ve sosyal konularda, ülke liderleri ve maliye bakanlarının, iş dünyasının görüş ve önerilerinden faydalanmalarıdır. Bir sonraki B20 Zirvesi, Fransız iş dünyası örgütü MEDEF koordinasyonunda G20 Zirvesi’ne paralel olarak 2-3 Kasım 2011 tarihleri arasında Fransa’nın Cannes şehrinde düzenlenecektir.
 


B20’nin İşleyişi
 
İş dünyasının görüşlerini G20 liderlerine sunmak üzere yapılan B20’nin hazırlık çalışmaları çerçevesinde 12 çalışma grubu oluşturulmuştur.
 
Bu Çalışma Grupları:
1- Ekonomi Politikaları
2- Finansal Düzenlemeler
3- Uluslararası Para Sistemi
4- Emtialar ve Hammaddeler
5- Kalkınma
6- İstihdam ve Sosyal Boyut
7- Yolsuzlukla Mücadele
8- Ticaret ve Yatırım
9- İnovasyon: Bilgi ve İletişim Teknolojisi
10- Küresel Yönetişim
11- Enerji
12- Yeşil Büyüme
 
B20 üyesi kuruluşları temsil eden başkanlarının sherpaları bir pozisyon belgesi oluşturarak başkanların onayına sunmaktadır. Ayrıca bu yıl bazı çalışma gruplarının konularıyla ilgili çeşitli konferanslar da yapılarak tartışma ortamı genişletilmiştir. Buna örnek olarak, “Emtia ve Hammadde Fiyatlarındaki Dalgalanmalar” konusunda TÜSİAD ile TOBB'un ev sahipliğinde ve TÜSİAD'ın muadil kuruluşu Fransız İşletmeler Birliği (MEDEF) işbirliğinde 12 Eylül 2011 tarihinde İstanbul’da “Emtia Fiyatlarındaki Dalgalanmalar Konferansı” konulu bir G-20 Özel Sektör Toplantısı gerçekleştirilmiştir. Bu toplantının ardından 13 Eylül tarihinde yapılan kamu sektörü toplantısında da özel sektörün görüşleri kamu kesimine aktarılmıştır.
 
Benzer şekilde “Yolsuzlukla Mücadele” üzerine bir konferans 19 Eylül’de Paris’te gerçekleşirken, 25-27 Eylül tarihlerinde de yine Paris’te İstihdam ve Sosyal Politika üzerine G20 Çalışma Bakanları ve B20 toplantıları gerçekleşmiştir.
 
Tüm bu sürecin sonunda ortaya çıkan görüş belgeleri G20 liderlerine bir deklarasyonla iletilmekte ve G20 Zirvesi öncesinde de B20 liderlerinin çeşitli G20 temsilcileriyle yuvarlak masa toplantılarında biraraya gelerek görüşlerini aktarması sağlanmaktadır.
 
Türk iş dünyasının kurumsal temsilcisi olarak TÜSİAD’ın katıldığı B20 Zirvelerine ayrıca Türkiye’den TÜSİAD üyesi 4 firma CEOsu da katılım sağlamaktadır.
 
2012 yılında G20 ve B20 Zirveleri Meksika’da gerçekleştirilecektir.
 


2010 Seul B20 Zirvesine Katılan Şirketlerin Profili
 
  Satış Çalışan Sayısı Firma yaşı Ülke
Toplam 4 trilyon $

9,17 milyon     

30 firma için 100+ yıl

86 G20 üyesi ülke firması

--------------------------------------

26 G20 üyesi olmayan ülke firması

Ortalama (firma başına) 43,9 milyar $ 100 73 yıl 34 ülkeden 112 katılımcı

 
 
 
G20 ve B20’nin yanına bir de L20 geliyor.
 
Bu yıl Fransa başkanlığındaki G20 Zirvesinde bir ilk adım daha atılarak L20 (Labour 20) yani İşçi Zirvesi de gerçekleştirilecektir. Uluslararası İşçi Sendikaları Konfederasyonu tarafından organize edilen L20 Zirvesi ile çalışan kesimin de G20 liderlerine sesini duyurması amaçlanmaktadır. Böylelikle, G20’de alınan kararlarının toplumun daha fazla kesimine hitap etmesi beklenmektedir.
 
25-27 Eylül tarihleri arasında Paris’te gerçekleştirilen G20 Çalışma Bakanları ve B20 toplantıları sonucunda konuyla ilgili B20 deklarasyonu ve G20 Çalışma bakanları nihai bildirgesi oluşmuştur. 
 
İş dünyası deklarasyonda; “istihdam yaratılması”, “çalışma hakları”, “sosyal koruma” ve “sosyal politika ve uygulamalarda uluslararası uyum” konularında dört başlıkta neler yapılması gerektiği yönünde kendi fikirlerini beyan etmiştir. G20 Çalışma Bakanları da sundukları deklarasyonda bu konulara yönelik olarak çalışma bakanları olarak koordinasyon içinde çalışacakları mesajını vermişlerdir.
 
G20 dönem başkanı Fransa hükümeti, B20 ve L20 arasında bir toplantı yapılmasını ve ortak bir deklarasyona imza atılmasını teklif etmiştir.
 
Bu teklif kabul edilirse B20 İstihdam ve Sosyal Boyut çalışma grubu delegasyonu ile L20 delegasyonu görüşerek ortak bir metin oluşturacaklardır. 
 
 
 
 
G20 ve B20 Zirvelerinden Çıkan Sonuçlar
 
2009 yılında Londra’da yapılan G20 Zirvesi sonucunda B20 talepleriyle uyumlu denebilecek kararlar alınmış ve bu zirve sonunda Finansal İstikrar Kurulu’nun kurulması, 1.1 trilyon dolar gibi büyük bir finansal genişlemenin sağlanması gibi net adımlar atılmıştır.
 
Aynı yıl Pitsburg’da yapılan ikinci zirvede ise IMF’de “en az %5”, Dünya Bankası’nda “en az %3” oranında oy hakkının “aşırı temsil edilen gelişmiş ülkelerden, gelişmekte olan ülkelere aktarılacağı” dile getirilmiştir. 
 
2010 yılı Haziran ayında yapılan Toronto Zirvesinde G20 liderlerinin mutabık kaldığı temel nokta finansal sistemin sağlamlaştırılarak bankacılık sektörünün hükümet desteği olmadan ayakta duracak hale gelmesi olmuştur.
 
2010 Kasım ayında Seul’de yapılan zirvede iş dünyası, kriz döneminde G20 liderlerinin işbirliği içinde krizden çıkış politikalarını uygulamaları nedeniyle memnuniyetini dile getirmiştir. B20, bir sonraki adım olarak ise kriz öncesi korumacılık seviyelerine dönülmesini, ülkelerin yerli para biriminin değerini düşük tutarak ticari korumacılığı artırmasına engel olunmasını istemiş, kriz sonrası uygulanan parasal ve mali politikalardan çıkılarak bu alanlarda kriz öncesi dönem uygulamalarına geçilmesine yönelik önerilerini sıralamıştır.
 
Ancak para birimi yuanın değerini düşük tutarak kur savaşlarını kızıştıran Çin’e yapılan baskıların sonuç vermemesi dünya ticaretindeki dengesizlikleri giderme yolunda G20 Zirvesinin başarısız olduğu algısını yaymıştır.
 
G20’nin kurumsallaşmasını tamamlayamaması ve alınan kararların bağlayıcılığının olmaması nedeniyle küresel ekonomiyi tam anlamıyla rahatlatacak cesur adımlar atılması çok mümkün olmamış, kamuoyunda somut adımların atıldığı bir oluşumdan çok bir tartışma platformu olarak algılanmasına yol açmıştır.
 
2011 G20 Zirvesi de yine bir ekonomik krizin yaşandığı- bu sefer Euro bölgesinde patlak veren borç krizinin gölgesinde- bir dönemde toplanacak ve tüm dünya krizin aşılmasında liderlerin nasıl bir tavır sergileyeceğini dikkatle izleyecek.
 
Almanya ve Fransa liderlerinin Zirve’den önce biraraya gelerek Euro bölgesindeki sermaye yetersizliği içindeki bankalara fon aktarılması yönünde anlaşmış olması ve 23 ve 26 Ekim’de AB Zirvesinde bu tekliflerini sunacak olmaları olumlu bir gelişme olarak değerlendirilmiştir. Böylece G20 Zirvesi’nde daha iyimser bir havanın eserek küresel piyasalara gereken olumlu sinyalin verilmesi öngörülmüştür.
 
Diğer taraftan, iş dünyası sadece bankacılık sektöründe değil, emtia fiyatlarındaki aşırı dalgalanmalar, uluslararası kurumlarda reforma gidilmesi ve özellikle de iklim değişikliği, enerji güvenliği gibi en acil çözüm gereken konularda da G20’den somut adımlar beklemekte. G20’nin bundan sonraki süreçte iş dünyasını tatmin edecek adımlar atıp atmayacağını zaman gösterecek. Ancak halihazırda küresel ölçekte ekonomik güç, nüfus ve coğrafi dağılım açıdan temsil gücü bu kadar yüksek başka bir platform olmadığından, devletlerin de iş dünyasının da öngördükleri çözüm için daha uygun bir yapı gözükmüyor. Bu da önümüzdeki dönemde G20’nin kurumsallaşmasını tamamlamış, bağlayıcılığı olan bir kuruma dönüşmesini gerektirebilir.  


----------------
(1) G20 Ülkeleri;Türkiye, AB, G8 (ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, Japonya, Kanada, İtalya ve Rusya), Güney Kore, Arjantin, Brezilya, Meksika, Çin, Hindistan, Endonezya, Avustralya, Suudi Arabistan ve Güney Afrika’dan oluşmaktadır.
(2) Liderlere zirve sürecinde rehberlik eden genellikle müsteşar düzeyindeki vekilleri (Everest Dağı’na  tırmananlara yol gösteren rehberlere sherpa denmesinden bu unvan seçilmiştir)
 


 

"TÜSİAD Tartışma Makaleleri Dizini" güncel tartışmalara yönelik ve genel okuyucu kitlesi için TÜSİAD Araştırmacıları tarafından hazırlanan kısa makalelerden oluşmaktadır. "TÜSİAD Tartışma Makaleleri Dizini"nde yer alan görüşler yalnızca yazara aittir ve TÜSİAD’ın görüşlerini yansıtmayabilir. 

 

Bu kategoriden diğerleri: