TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski’nin İç Denetim Kongresi Açılış Konuşması

21 Eki 2019 İlgili Dosya
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski’nin İç Denetim Kongresi Açılış Konuşması

Kaslowski: “İç denetim, risklerin erken tespiti ve yönetimi, hedeflerin önceliklendirilmesi, operasyonların basitleştirilmesi, hissedar değerini korumak gibi birçok fonksiyonu barındıran bir göreve dönüştü.”

Saygıdeğer Konuklar ve Değerli Basın Mensupları,

Sizi, şahsım ve TÜSİAD Yönetim Kurulu adına sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Uluslararası 23. Türkiye İç Denetim Kongresi’nde sizlerle bir arada olmaktan memnuniyet duyuyorum.

Çok değil, bundan 15-20 sene önce yapay zeka ve robotlar sadece bilim kurgu filmlerinde yer alan olgularken bugün dünya filmlerde dahi hayal edemediğimiz bir yere doğru ilerliyor. İnsan becerilerini hem tamamlayan, hem de arttıran yeni teknolojiler şirketlerdeki hız, ölçek, kalite ve operasyonel verimliliği katlanarak artırıyor.

Akıllı makineler daha önce sadece insanlara ait olan işleri yapıyor ve hatta kararlar veriyor ve bunu daha hızlı, daha doğru ve çok daha büyük ölçekte yapıyor.

Örneğin, hukuk firmaları artık mahkeme öncesi araştırmalara yardımcı olmak için çok sayıda yasayı ve emsali taramak için algoritmaları kullanıyor. Bu algoritmalar davaların nasıl sonuçlanacağını deneyimli avukatlardan çok daha yüksek oranda doğru biliyor.

Rekabetin bu kadar hızlı değiştiği bir çağda bizi bugüne taşıyan şeyler geleceğe taşımaya yetmeyebilir. Bundan sadece 5 yıl sonra bile tam olarak nasıl bir hayat süreceğimizi kestirebilmek güç. Sadece şunu söyleyebiliriz ki, teknoloji ve dijitalleşme iş dünyasında devrim niteliğinde değişiklikler meydana getirecek.

Bizim bugünü yaşayıp yarına hazır olmamız gerekiyor. Paranın bile dijitalleşmeye yöneldiği bu çağda gerek şirket, gerek sektör, gerek ülke olsun; değişime kafa yoranlar ayakta kalacak, yormayanlar ise yerinde sayacak. Çünkü Atatürk’ün sözleriyle “Yerinde saymak geride kalmaktır.”

Değerli Konuklar,

Tüm operasyonlarımızın ve iş yapış biçimlerimizin değişeceği bir dünyada iç denetim fonksiyonu da aynı kalmayacak. Büyük veriyi çok hızlı sürede işleyen algoritmalar denetçilerin veri toplamak ve bu veriyi analiz etmek için harcadığı süreyi önemli ölçüde azaltacak. Veri analitiklerinin gücü sadece denetimin verimliliğini artırmakla kalmayacak, denetimin güvenirliğini de artıracak.

Eğer iç denetimden, en eski anlamıyla sadece usulsüzlük denetimi yapan klasik müfettişliği anlıyorsak, bu fonksiyonu yerine getirmek için ihtiyaç duyduğumuz insan gücü giderek azalacak. Ancak bu durum şirketlerde iç denetimin öneminin azaldığı anlamına gelmiyor.

İç denetim, yakın geçmişte yaşanan büyük usulsüzlüklerin neticesinde bir finansal denetim görevi ile başlamakla birlikte, zaman içerisinde bu rolü değişti. Şirketler daha karmaşık riskler süreçlerle karşı karşıya kaldıkça iç denetim fonksiyonundan beklenen sorumluluklar da değişti. Risklerin erken tespiti ve yönetimi, hedeflerin önceliklendirilmesi, operasyonların basitleştirilmesi, hissedar değerini korumak gibi birçok fonksiyonu barındıran bir göreve dönüştü.

Önümüzdeki dönemde dijital teknolojileri iyi bilen ve bunların sağladığı risk ve fırsatları önceden tespit eden, proaktif davranarak problemleri çözen, ilişkileri yönetme ve eleştirel düşünme becerilerine sahip denetçilere ihtiyacımız artacak.

Yeni teknolojiler hayatımıza sayısız kolaylık ve avantaj getirirken diğer taraftan dijital süreçlerin içindeki zayıf noktalar bilgi güvenliği risklerini de beraberinde getiriyor ve siber tehditlerin her zamankinden daha tehlikeli olmasına yol açıyor. İç Denetim Enstitüsü’nün yaptığı bir araştırma iç denetim departmanlarının % 92'sinin büyük verilerle ilgili riskleri anladığını, ancak % 26’sının hala büyük verileri denetlemediklerini gösteriyor. Benzer bir sonuç siber güvenlik riskleri konusunda da görülüyor.

Bu risklerin farkındayız, ancak bu risklere karşı önlemleri yeterince alabilmiş değiliz. Gerekli tedbirlerin alınması için iç denetim birimlerinin hem insan kaynağından, hem de teknolojiden daha iyi faydalanarak yönetim ve denetim kurullarını riskler konusunda zamanında uyarması çok önemli.

Bugün, işlerin dönüştüğü hızda ve yönde iş gücü becerilerini de dönüştürmemiz gerekiyor. Bu anlamda iç denetim mesleğini icra edenlerin sahip olması gereken beceri setleri de giderek çeşitlenecek, 5 ila 6 yıl içinde son 30 yıldan daha fazla değişecek. Bu anlamda geleceğin iç denetçileri:

  • Yeni teknolojileri iyi bilen, sadece bilmekle kalmayıp bunların barındırdığı potansiyel risk ve fırsatları yakalayabilen,
  • Kendini sürekli yenileyen, her gelişmeyi merakla takip eden,
  • Eleştirel ve analitik düşünce yapısına sahip, sadece mevcut kontrolleri değerlendirmek yerine iş süreçlerine yeni bir bakış açısı getiren,
  • Güçlü iletişim becerilerine sahip, şirketi aşağıdan yukarı dinleyebilen, birimler arasında ilişki kurabilen
  • Ve hepsinin de ötesinde, sadece geçmişe değil, geleceğe de bakan, şirketini geleceğe taşıyan kişiler olacak.

Değerli Konuklar,

Bugünkü İç Denetim Kongresi’nin programını incelediğimde dünyadaki değişimi doğru okuyan, vizyoner bir toplulukla birlikte olduğumu memnuniyetle görüyorum. Bu noktada Türkiye İç Denetim Enstitüsü’nün kurulduğu günden bu yana, dünya gündemini Türkiye’ye taşıyarak ülkemizdeki iç denetim kültürünü uluslararası standartlara çıkarmasının payı çok yüksek. Bu vesile ile kendilerine bir kez daha teşekkür ediyorum.

Değişim kararlılık ve cesaret ister. “Dün akıllıydım, dünyayı değiştirmek istedim. Bugün bilgeyim, kendimi değiştiriyorum" demiş Mevlana. Her birinizin önce kendinizden başlayarak kurumlarınızda değişimin öncüsü olmanızı temenni ediyor, hepinizi bir kez daha TÜSİAD Yönetim Kurulu adına sevgi ve saygıyla selamlıyorum.