Enflasyonla mücadeleyi her şeyin önüne koymalıyız

09 Eki 2019 İlgili Dosya
Enflasyonla mücadeleyi her şeyin önüne koymalıyız

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski "İstanbul Finans Zirvesi"nin açılışında bir konuşma yaptı.

Simone Kaslowski’nin konuşmasından satır başları şöyle:

Başarılı bir ekonominin göstergesinin yalnızca yüksek büyüme olmadığı, büyümenin sürdürülebilirliğinin ve sağlıklı bir şekilde finanse edilmesinin de aynı derecede önemli olduğu konusunda artık sanırım hepimiz hem fikiriz.

TL finansman imkanlarını genişletmeliyiz. Uzun vadeli, düşük maliyetli, kendi para birimimiz cinsinden finansmana ihtiyacımız var. Bunun en temel koşulu da düşük tek haneli enflasyonun kalıcı olarak sağlanmasıdır.

Finansman kaynaklarımızı çeşitlendirmeliyiz. Sermaye piyasalarımız bankacılığın yanında maalesef çok zayıf kaldı. Bunun çok çeşitli nedenleri var ama burada da fiyat istikrarını sağlamak öncelikli. Bu yüzden enflasyonla mücadeleyi her şeyin önüne koymalıyız.

Dünyadaki tecrübeler enflasyon hedeflemesi yapan bağımsız bir Merkez bankasının daha başarılı olduğunu göstermektedir. Ancak para politikası tek başına yeterli olamaz. Enflasyon hedefiyle uyumlu maliyesi politikalarına ihtiyaç var.

Piyasa etkinliğini bozmadan yatırımcıyı koruyan güçlü hukuki alt yapıyla yatırımcının kafasında soru işareti bırakmayan bir düzene ihtiyaç var. Yatırımcıların burada ülkemizde, uyuşmazlıklarını rahatlıkla çözebileceklerine inanmalarını istiyoruz.

Bütün bunlar hızlı çalışan, finansal konularda uzmanlaşmış, bağımsız adil bir yargı sistemine olan ihtiyacın büyüklüğünü ortaya koyuyor. Dolayısıyla yargı reformunu da finans dünyası için oldukça kritik görüyoruz.

Güveni pekiştiren bir başka unsur da güçlü kurumlara sahip olmak. Piyasa düzenleyici özerk kurumlarımızın etkinliği ve bağımsızlığı başta olmak üzere liyakat kriterlerinin esas alınması son derece önemli.

Hızlı ve yürütmeyle uyumlu çalışan kurumlara ihtiyaç olduğu tartışmasızdır. Diğer yandan kurumların bağımsızlıkları üzerine düşebilecek en ufak bir şüphe tüm finans sistemimizi derinden yaralamaktadır.

Öncelikle sanayi odaklı, verimliliği artırmak suretiyle rekabet gücümüzü artıracak bir programa mutlaka ihtiyacımız var. Zira, ancak verimlilik temelli bir büyüme finansal istikrarı tehlikeye atmadan sürdürülebilir.

Tüketimi ve yatırımları canlandırmak için öncelik güvenin tesis edilmesi:

  • YEP’in etkili uygulanması,
  • Toplumun benimsediği bir yapısal reform programı
  • Kurumların güçlenmesi,
  • Yargı reformunda somut sonuçlar
  • AB sürecinde acil reformlar ve gümrük birliğinin güncellenmesi, ifade özgürlüğü, her alanda özgür toplum güveni tesis edecek, böylelikle Türkiye küresel rekabette güçlenecek, ekonomi canlanacak ve büyüme normal seviyesine gelecektir.