Başbakan Erdoğan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz’ı Ankara’da kabul etti

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz’ı 17 Haziran 2013 tarihinde Ankara Başbakanlık Resmi Konut'unda kabul etti.

Görüşme kapsamında, Taksim Gezi Parkı eylemleri çerçevesinde gelişen siyasi ve ekonomik gündem ele alındı. Muharrem Yılmaz, görüşmesinin ardından açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.

Yaşanan olaylar sonrasında ekonomide endişe edilecek bir durumun söz konusu olmadığını ifade eden Yılmaz, Toplumun katılımcı itradesine engel olmamalı. Biz bütün bu olaylara, Türkiye'de toplumun demokratik katılımıyla ülkesini, şehrinin meselelerine sahip çıkmanın ötesinde bir yere gitmesine sıcak bakmıyoruz. Yani yakıp, yıkmak, kırmak, dökmek, arınmaya çalıştığımız şiddet ve terör geri gelmemeli. Ekonominin, refahın, geleceğin güvencesi bu olacak" şeklinde konuştu.

Türkiye ekonomisinde endişe edilecek bir durumun söz konusu olmadığını söyleyen Yılmaz, "Ekonomimizin ulaştığı seviyede kurumları ile kuralları ile piyasanın derinliği ile hiçbirimizin korkmasına gerek olmayacak bir güçte olduğunu birlikte tespit ettik. Türk ekonomisinin bugünü de geleceği de hepimizin güven duyacağı bir seviyededir. Ekonomi ile ilgili kaygılarımız olmadığına göre, ekonomide sağladığımız bu itibarın aynı şekilde ülkemizin toplumsal yaşamında, demokrasisinde de sağlanması için gereken adımların atılması için görüşlerimizi ifade ettik" dedi.

Başbakan Erdoğan'ın Gezi Parkı olaylarının arkasında faiz lobisi olduğu yönündeki ifadelerinin anımsatılması üzerine Yılmaz, "Faiz lobisi ile ilgili kavramda sayın Başbakan'ın ekonomide ulaştığımız istikrarı tehlikeye düşürecek, piyasa ekonomisinin kural ve düzenin bozulmasına sebep olacak gelişmelerle ilgili kaygıları olabileceğini tespit ettik. Türkiye'de düzenleyici ve denetleyici kurumların ekonominin geleceği ile ilgili sağlam bir alt yapı olarak güvenebileceğimiz kurumlar olduğunu tespit ettik. Bu alanda bir eksiklik varsa bu kurumların bunu ele alacaklarını ifade ettim. Zannediyorum sayın Başbakan'ın bu konuyla ilgili kaygıları Türkiye'nin ekonomik istikrarının bozulmaması yönünde kaynaklandığını düşünüyorum" diye konuştu.

Erdoğan'ın Gezi Parkı olaylarının arkasında dış ve iç güçler olduğu yönündeki ifadelerinin hatırlatılması üzerine Yılmaz, kendisinin böyle bir bilgiye sahip olmadığını söyleyerek, bunun Türkiye'nin bir an önce, katılımcı demokrasiyle ve hukukun üstünlüğüyle çözülecek sorunları olduğunu görüyorum. Demokratik standartlarımızı yükselttikçe, tabii ki Türkiye'nin sorunlarını çözeriz. Dışarıdan da bir etki olacaksa o etkilerin amacına ulaşamamasını sağlarız. Kendi demokratik standartlarımızı yükseltmek, kendi demokrasimizi geliştirmek bizi güçlendirir. Dış bir etki varsa o etkileri de etkisizleştirir. Biz bütün bu olaylara, Türkiye'de toplumun demokratik katılım kanallarından ülkesini, şehrinin meselelerine sahip çıkmanın ötesinde bir yere gitmesine sıcak bakmıyoruz. Yani yakıp, yıkmak, kırmak, dökmek. Arınmaya çalıştığımız şiddet ve terör geri gelmemeli. Bunları tabiki kınıyoruz benimsemiyoruz. Tabi toplumun katılımcı iradesine de engel olmamalı. Bireylerin daha güçlendiği, devlet-birey ilişkisinde bireyin öne çıktığı bir düzenlemeden yana olduğumuzu belirtmek isterim. Ekonominin, refahın, geleceğin güvencesi bu olacak"ifadelerini kullandı.

Gezi Parkı eylemlerine destek vermeyen kuruluşların boykot edildiği yönünde bir durumun söz konusu olmadığını vurgulayan Yılmaz, bu konunun ele alınabilecek bir durum olmadığını aktardı.

Bu kategoriden diğerleri: