TÜSİAD ve Kalite Derneği (KalDer) işbirliği ile, toplumda kalite bilincinin ve yönetiminin yaygınlaştırılması amacıyla düzenlenen "Ulusal Kalite Kongresi ve Ödülleri"nin 20'incisi 29-30 Kasım 2011 tarihlerinde İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda "Fark Yaratmak" teması ile gerçekleşiyor.
Kongrenin açılış konuşmaları TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner ve KalDer Yönetim Kurulu Başkanı A. Hamdi Doğan tarafından yapıldı. Kongrenin açılışında ayrıca, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas Üyesi Güler Sabancı, Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı ve Gazeteci Uğur Dündar birer konuşma gerçekleştirdi.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner konuşmasında, küresel rekabetin yoğun olduğu bir dünyada ayakta kalabilmek için yenilik ve inovasyon yapmanın öneminin giderek daha çok vurguladıklarını belirterek, şirketlerin ve ülkelerin, inovatif ürün ve hizmetlerle rekabet yarışında bir adım öne geçmek için inovasyonun, makro ve mikro planda gereken reformlar da artık daha çok gündeme geldiğini söyledi. Dünya ekonomisinin yeterince büyüyemediğini ve daralmanın yükünün gelişmekte olan piyasa ekonomilerine kaydığına dikkati çeken Boyner, bu yapıda rekabetin daha da yoğunlaşmasının kaçınılmaz olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: "Özellikle son on yılda, dünya işbölümündeki değişim, dünya üretiminin büyük bir bölümünü, işgücü faktörü açısından bolluk içinde olan sanayileşme yolundaki ülkelerin oluşturduğu küresel bir üretim ağına kaydırmış durumda. İster küresel üretim ağının bir üretim noktası olmayı tercih edelim, ister daha yüksek bir hedef koyarak bu ağı yönetenler arasına katılmayı planlayalım, öncelikle sanayileşmeyi ve küresel değer zincirinde daha yüksek seviyeleri hedefleyen reformlara ihtiyacımız var. Çünkü bu yoğun rekabet içinde fark yaratmak, hem şirketler hem de ülkeler için çok temel bir mücadele alanı." İnovasyon yapabilmek için insan sermayesinin de geliştirilmesi gerektiğine dikkati çeken Boyner, insan sermayesini dünya ekonomileri ile rekabet edebilecek niteliğe yükseltmeden hiçbir ülkenin fark yaratmasının mümkün olmadığını, bu nedenle eğitimin öncelikli bir alan haline gelmesi gerektiğini söyledi.