Endeavor Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Tahincioğlu, Akbank Genel Müdür Vekili Hakan Binbaşgil ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tayfun Bayazıt’ın katılımıyla gerçekleştirilen “İyi Yatırım Zirvesi”nde konuşmacılar; dünyada ve Türkiye’de Melek Yatırımcılık konusunu değerlendirerek, Türkiye’nin bu kapsamdaki gücüne ve potansiyeline dikkat çektiler.
Endeavor Türkiye, TÜSİAD ve Angel Resources Institute tarafından Akbank ve Turkcell ana sponsorluğunda düzenlenen, ilk “İyi Yatırım Zirvesi” 4 – 5 Ekim 2011 tarihlerinde Sabancı Center'da gerçekleştirildi. Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen yatırımcılarını, girişimcilerini, akademisyenleri ve şirket üst düzey yöneticilerini İstanbul’da buluşturan Zirve’de açılış konuşmaları Endeavor Türkiye, Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Tahincioğlu, Akbank Genel Müdür Vekili Hakan Binbaşgil ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tayfun Bayazıt tarafından yapıldı.
2 gün süren Zirve’de Türkiye’de girişimciliğin desteklenmesi ve daha da geliştirilmesine yönelik girişimcilere sermayenin yanında bilgi birikimi, koçluk ve network desteği de sağlayan “Melek Yatırımcı” modeli ele alındı. “Dünyada ve Türkiye’de Melek Yatırımcılık - Girişimcilik Ortamını Geliştirmek için Melek Yatırımcıların Artırılması" konuları kapsamında panel ve çalıştayların düzenlendiği Zirve'de konuşmacılar, liderlik, yönetim ve yatırımların finansmanı gibi konular üzerinde tartıştılar.
Akbank Genel Müdür Vekili Hakan Binbaşgil, Zirve'de yaptığı konuşmada, Dünya ekonomisinin büyümeyi kalıcı kılacak ve istihdam yaratacak girişimlere her zamankinden çok ihtiyacı olduğunun altını çizdi. Türkiye’nin başarılı büyüme performansını sürdürülebilir kılmaya yönelik girişimcilere daha fazla fırsatlar sağlanması gerektiğini ifade eden Binbaşgil, “Başlangıç aşamasındaki şirketlerimizin ve KOBİ’lerimizin, tüm işletmeler içindeki yeri neredeyse %100 civarında. Bu şirketlerin istihdam içerisindeki payı ise %80. Ancak toplam kredilerden aldığı pay sadece %24 düzeyinde. Girişimcilerimizin ve KOBİ’lerin toplam üretim ve istihdam içindeki payları ve taşıdıkları önem, daha fazla ve farklı finansman kaynaklarına olan erişimlerinin artırılması gerektiğini gösteriyor Uygun finansman olanaklarının başlangıç aşamasındaki girişimcilere kısıtlı olması ülkemize rekabet avantajı sağlayacak girişimlerin önünde engel oluşturuyor. Melek yatırımcılar başlangıç aşamasındaki girişimcilere maddi sermayenin yanında, danışmanlık ve network erişim desteği de sağlayarak bu işletmelere ivme kazandırıyor. Bu kapsamda, Melek Yatırımcılar’ın ekonomimizin üretimde daha üst bir değer zincirine geçmesi, katma değeri ve karlılığı daha yüksek ürünlerin üretimine yönelik girişimlerin yayılmasında önemli bir boşluğu dolduracağına inanıyorum.” dedi.
Endeavor Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Tahincioğlu Zirve'de yaptığı konuşmada, “Son yıllarda başarıya ulaşmış yeni girişimciler, sermaye biriktirmiş sanayiciler, aile şirketleri ve finans sektöründe deneyim kazanmış bireyler hem melek yatırımcı olmak için hem de risk sermaye fonlarını örgütlemek için çalışıyorlar. Bugün İyi Yatırım Zirvesine katılanlar arasında, hem ilgili yeni melek yatırımcılar, hem risk sermayesi şirketi yetkilileri, hem de kendisi de girişimci olan ve girişimleri sonucu sermaye biriktirebilmiş, deneyim kazanmış iş sahiplerini hem de yeni girişimciler var. Böyle güzel ve önemli bir amaç uğrunda birleşmiş bir topluluğu bir arada görmek çok heyecan verici. Biz Endeavor olarak bu gibi etkileşimlere öncü olmaktan ve doğru kitleleri bir araya getirmekten büyük gurur duyuyoruz Endeavor Türkiye olarak küresel ekonominin, genç ve çalışkan girişimciler ile bu girişimcileri destekleme cesaretini gösteren melek yatırımcıların omuzlarında yükseleceğine inanıyoruz.” dedi.
Katılımcıların, ekonominin büyümesi, istihdam olanaklarının artması, bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılması, yenilikçiliğin ve girişimciliğin gelişmesi ve sosyal uyumun sağlanması gibi pek çok konuda düşüncelerini paylaştığı Zirve'de konuşan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tayfun Bayazıt da,”Türkiye ekonomisinin krizden sonraki toparlanma sürecine, güçlü olduğu temel alanlara ve mevcut sorunlarına ilişkin değerlendirmelerinin ardından, Türkiye’nin, genç nüfusu, dinamik girişimcileri ve yeniliğe açık toplumu ile, doğru politikalar neticesinde önümüzdeki 10 yılın, ilk 10 ekonomisi arasına girmeye aday olabileceğini ifade etti. Bayazıt, bu süreçteki başarı faktörlerinin en başında Türkiye’nin girişimcilerinin ve yatırımcılarının dünya ilk 10’u içinde yüksek sıralara tırmanmasının geldiğine işaret ederek, girişimcilik eko-sisteminin gelişiminin önemine vurguda bulundu. Üç bine yakın firma ve binlerce girişimciyi içinde barındıran TÜSİAD’ın, özünde gönüllülük temelinde faaliyet gösteren bir girişimci temsil kuruluşu olduğunu vurgulayan Bayazıt, bu itibarla, “TÜSİAD demek girişimcilik demek, TÜSİAD demek yatırım demektir” dedi. Konuşmasında, TÜSİAD’ın 40 yıllık geçmişinde, girişimcilik olgusu ve girişimcilerin, Türkiye’nin gelişmesinde, kalkınmasında sürekli tetikleyici, yenilikçi roller üstlendiğine dair yoğun gözlem ve tecrübelere sahip olduğunu ifade eden Bayazıt, , dünyada, “girişimcilikolgusunun geliştiği, girişimciliğin gelişme olanağı bulduğu toplumların daha ileri ve daha müreffeh toplumlar olarak öne çıktığının” altını çizdi. TÜSİAD üyeleri başta olmak üzere, Türkiye’nin tüm potansiyel melek yatırımcılarını,Türkiye’nin girişimcilik eko-sistemine katkıda bulunmaya çağırdıklarını söyleyen, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, konuşmasını “Türkiye’de, kayıtlı istihdamın, kamu dışı katma değerinin ve sanayi üretiminin çok büyük bir bölümünü sağlayan ve kurumlar vergisine en büyük katkıyı yaratan iş adamlarımız ve yatırımcılarımız, eminiz ki, aynı zamanda iyi bir girişimci olarak tecrübelerini paylaşmak yoluyla ülkemiz ekonomisini geleceğe taşımada üstlerine düşeni yapacaklardır. Yine bu anlayışla, üyelerimiz başta olmak üzere, iş dünyamızı oluşturan tüm kıymetli iş insanlarımızın, topluma üretim, istihdam ve vergi olarak sağladıkları katkıları, yeni girişimciler yaratarak ve onları dünya ölçeğinde başarılarla Türkiye ekonomisine kazandırarak taçlandıracaklarına yürekten inanıyoruz. Gelecek 10 yıldaki başarımız, belki de en çok, kadın, erkek, genç, yaşlı yeni girişimcilerimizin desteğiyle güçlenecek girişimcilik eko-sistemimize, ama daha da ötesi bu yeni nesli sadece finansman değil, bilgi, görgü ve tecrübeleriyle destekleyecek mevcut girişimcilerimize bağlı.” sözleriyle tamamladı.
Turkcell Yeni İşler ve Girişimcilik Bölüm Başkanı Berna Şamiloğlu Acar da “Yenilikçi ve yaratıcı projelere, iş fikirlerine destek veriyor, ekosistemimizin gücünü arkamıza alarak kaynak ve deneyimlerimizi girişimcilerin hizmetine sunuyoruz. Girişimciliğe büyük önem veriyor ve sahip çıkıyoruz. Bugüne dek girişimcilik odaklı faaliyetlerimiz kapsamında birçok yetenekli genç girişimciye dokunduk. Geçen senelerde düzenlediğimiz yarışmalarda başarılı olmuş arkadaşlarımız, kendi girişimlerini kurmaya ve ürünlerini pazara sunmaya başladı. Üstlendiğimiz sorumluluğun büyük önem taşıdığının farkındayız. Özellikle çekirdek sermaye ve mentoring/rehberlik yolun başındakiler için çok kritik. Geleceğin dünyasında Türkiye’nin yerini belirleyeceğine inandığımız tekno-ekonomik kalkınma düzeyi, bizlerin bu çabalarıyla yükselecek. Turkcell olarak biz, ülkemizin sahip olduğu potansiyele inanıyor, tüm dünyayı harekete geçiren girişimcilik dalgasını Türkiye’de yakalıyoruz” dedi.