TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz'ın “11. e Türkiye (eTR) Ödülleri" Töreni Açılış Konuşması

Sayın TBMM Başkanım, Sayın Bakanım, Saygıdeğer Konuklar, Değerli Basın Mensupları,

TÜSİAD adına hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

 

TÜSİAD ve Türkiye Bilişim Vakfı işbirliğiyle bugün 11’incisini gerçekleştirdiğimiz eTR Ödüllerinin, her yıl yükselen bir ilgiyle karşılaşması bize gurur veriyor. Sayın Meclis Başkanımızın, son üç yıldır olduğu gibi bu yıl da ödül törenine ev sahipliği yapması bizi ayrıca onurlandırdı; kendilerine şükranlarımı sunuyorum.

 

Sayın Konuklar,

 

Bilgi teknolojileri alanında yaşanan gelişmeler, yepyeni bir dünyanın kapılarını açtı. İletişimdeki değişim, vatandaş ve devlet arasındaki ilişkiyi de dönüştürdü. Dünyada gelişen e-Devlet uygulamaları, kamuda daha şeffaf, daha demokratik bir yönetim anlayışını da beraberinde getirdi. e-Devlet şeffaf, katılımcı ve etkileşimli bir vatandaş-devlet ilişkisi kurma yolunda, önemli imkanlar sunan bir olgu haline geldi.

 

Türkiye, bu değişim rüzgarına ayak uydurabilmek için, e-Avrupa inisiyatifinin de olumlu etkisiyle, 2000’li yılların başında e-Dönüşüm’e yönelik çalışmaları gündemine aldı. Kamuda bilgi ve iletişim teknolojilerine yapılan yatırımların da katkısıyla, e-Devlet projelerinin hem nicelik hem de nitelik açısından geliştiğini memnuniyetle gözlemlemekteyiz.

 

e-Devlet projeleri ile kamu hizmetlerinin daha ucuz, hızlı ve etkin şekilde sunulabilmesi, kamuda tasarruf ve verimlilik artışına önemli katkı sağlamaktadır. e-Devlet, iş yapış biçimlerini dönüştürerek ve sorunlar henüz büyümeden müdahaleye imkan sağlayarak verimliliği yükseltiyor ve sonuçta kamu kaynaklarının israf edilmesinin önüne geçiyor.

 

e-Devlet konusundaki olumlu gelişmelerin ve eTR ödüllerinde ortaya konduğu gibi iyi örneklerin varlığı hepimizi memnun ederken, ülkemizin bu alandaki uluslararası kıyaslamalarda daha iyi bir noktaya taşınması gereği de bilinmekte.

Dinamik nüfus yapımız, bilişim teknolojilerinin kullanımındaki artış ve mobil uygulamaların sunduğu imkanlar dikkate alındığında, aslında e-Devlet ve mobil Devlet alanlarında çok hızlı mesafe kat etme potansiyelimiz olduğunu görüyoruz.

Dünyadaki yeni eğilimleri kamu yönetimi anlayışımıza yansıtmanın bu süreci hızlandıracağına inanıyorum. Toplumsal ve teknolojik gelişmeler, her alanda olduğu gibi, kamu yönetiminde de kavramların dönüşmesine yol açmakta. Bilindiği gibi, kamu yönetimleri, vatandaş odaklılık yaklaşımını yeni yeni oturtmaya başlamıştı. Teknolojinin getirdiği imkanlar ve vatandaşların daha açık ve hesap verebilir bir devlet talebi karşısında, artık “vatandaş-odaklılık”tan “vatandaş-güdümlü” kamu yönetimine geçişin tartışılmakta olduğunu görmekteyiz.

 

Bu konudaki OECD çalışmalarında vurgulandığı gibi, hükümetlerin, vatandaş taleplerini öngörerek, bilgi ve iletişim teknolojilerinden sadece hizmet süreçlerinde ve hizmet sunumunda yararlanması artık yeterli değildir. Teknolojiyi, kamuda daha iyi ve verimli iş yapmanın ötesinde; yenilikçilik, sorun çözme ve halkın kamu politikalarına katılımı için kullanma gereği ortaya çıkmaktadır.

 

Dijitalleşme ile; daha şeffaf ve hesap verebilir bir devlet yapısına ulaşmak, ekonomik ve sosyal bir değer yaratmak ve nihayetinde devlete duyulan güveni artırmak hedeflenmektedir. Kamuda değer yaratma süreçlerine bireylerin ve sivil toplum örgütlerinin katılabilmesi bu hedeflere ulaşmak açısından önemlidir. Bu sağlamak için ise vatandaşların politika seçenekleri arasında tercihlerini belirtebilecekleri, katılımcılığı gerçek anlamda artırmaya yönelik diyalog kanalları ve açık yönetişim modellerine gerek duyulmaktadır.

 

Dijital katılımcı modeller sayesinde, kamuda “politika oluşturma, hizmet tasarımı ve hizmet sunumu” süreçlerinde vatandaşların ve sivil toplum örgütlerinin katkılarını alınabilir. Böylece daha az kaynak ve efor harcanarak, daha yenilikçi ve kullanıcı ihtiyaçlarına daha çok cevap veren, ortak çözüm ve hizmetler geliştirilebilir.

 

Katılımcılığı ve değer yaratma sürecini etkili kılacak bir unsur da, vatandaşların kamu sektöründeki bilgiye, veriye erişimlerini ve bunları kullanmalarını sağlayan düzenleme ve mekanizmaları oturtmak olacaktır. Bunu yaparken hem kişisel verilerin hem de bilgi sistemlerinin güvenliklerinin korunması önem taşımaktadır.

 

Erişilebilir, şeffaf ve hesap verebilir bir devlet anlayışı çerçevesinde, dijital devlet anlayışının kamu reformlarının merkezine alınmasının, katılımcı demokrasi hedefine bizi daha çok yaklaştıracağına inanıyorum.

 

Sayın Konuklar,

 

Sözlerime son verirken bir konunun altını tekrar çizmek istiyorum. “eTR Ödülleri”, TÜSİAD ve TBV olarak, daha müreffeh kalkınmış bir Türkiye için, kamu yararına düzenlediğimiz bir etkinliktir. eTR Ödüllerinin projelerinin tanıtımı ve farkındalık yaratma konusunda önemli bir girişim olduğuna inanıyoruz. Dolayısıyla eTR Ödülleri için aldığımız her başvurunun, yeni geliştirilen her projenin bilgi toplumuna dönüşüm yolunda çok önemli katkı sağladığına inanıyoruz.  Bu yarışın mağlubu yok, galibi ise aslında tüm ülke… Bu nedenle finale kalmış olsun-olmasın ödüle başvuran tüm kamu kurumu ve belediye temsilcilerini, eDönüşüme yaptıkları değerli katkılardan dolayı tebrik etmek istiyorum.

 

Etkinliğimize bu sene de ev sahipliği yapan TBMM Başkanlığımıza, işbirliği için Türkiye Bilişim Vakfı'na, TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Esin Güral ARGAT’a, değerli sponsorluğu için e-GÜVEN’e, ödül değerlendirme süreçlerinde yer alan uzmanlara, jüri üyelerimize ve bu organizasyonun gerçekleşmesinde emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum.