TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner'in "Yaratıcı Fikirlerden İnovatif Girişimlere Konferansı" Açılış Konuşması

TÜSİAD Teknoloji, İnovasyon ve Bilgi Toplumu Komisyonu’nun faaliyetleri çerçevesinde düzenlenen “Yaratıcı Fikirlerden İnovatif Girişimlere" başlıklı konferansımıza hoş geldiniz. Konferansımızı, İstanbul Tasarım Bienali kapsamında, İstanbul Modern’de gerçekleştiriyor olmaktan büyük mutluluk duyuyor, ev sahiplikleri için Sayın Eczacıbaşı'na teşekkür ediyorum.

Biraz önce, farklı düşünerek fark yaratmanın altını çizen videomuzu izledik. Yeni fikir ve girişimlerin daha en bastan cesaret kırıcı faktörlerle karşılaşabildiğini biliyoruz. Bu bazen aile, bazen arkadaş, bazen de bir yönetici olabiliyor. Yapamazsın-edemezsin diyenler her devirde ve her yerde karşımıza çıkabiliyor. Bunu aşmak öncelikle kendine inanmayı, inandığını kararlılıkla savunmayı ve hiçbir zaman vazgeçmemeyi gerektiriyor. Diğer yandan, toplum olarak, farklı düşünenlere yönelik bakış açımızın da değişmesi gerektiğini düşünüyorum. Sıra dışı olanlara tahammül göstermekten değil, fikirlerine ciddiyetle kulak vermekten ve fikirlerin yeşermesini destekleyici bir ortam oluşturabilmekten bahsediyorum.

Çünkü ancak yeni fikirlerle girişim heves ve becerisine sahip bireylerin var olduğu bir toplumda, başarılı inovatif girişimler ortaya çıkar, yeni ürün ve hizmetler geliştirilir ve büyüme imkânları yaratılabilir. Bu ortamı yaratmanın temel şartı, şüphesiz, eğitim sistemimizin yaratıcı, yenilikçi ve analitik düşünebilen bireyler yetiştirebilmesi. İnsan gücümüzün potansiyelini harekete geçirecek en temel unsur bu olacaktır.

Bununla birlikte, girişimciliğe fırsat veren, yüksek katma değerli üretimi odak noktası yapan, riskli yatırımları teşvik eden bir ekonomik yapı da inovasyonun ve teknolojik gelişmenin yapıtaşı olarak karşımıza çıkıyor.

Özgün fikirler katma değeri yüksek çözüm, hizmet ve ürünlere dönüştüğünde, dünyamızı değiştirme gücüne sahip. 1899'da Amerikan Patent Dairesi başkanının icat edilecek her şeyin zaten icat edilmiş olduğunu söylediği günlerden, teknolojideki muazzam gelişmelerin sektörleri hatta günlük hayatımızı derinden etkilediği günlere geldik.;

Ülkelerin dünya pazarında rekabet üstünlüğüne ve refaha ulaşmasının yolu teknoloji, Ar-Ge ve inovasyondaki üstünlükten geçiyor. Ancak ülkemizin ekonomisinin büyüklüğüne oranla yenilikçi ürün, hizmet ve süreç geliştirmek konusunda uluslararası karşılaştırmalarda geride olduğumuzu görüyoruz. Girişim sermayesi, insan kaynağı, inovasyon için internet kullanımı, uluslararası araştırma ağlarına katılım, triadik patentler gibi istatistiklerimize göz atınca OECD ülkeleri arasında son beş ülke içinde olduğumuzu görüyoruz. 

Öte yandan Ar-Ge’ye ayrılan kaynakların artışı bakımından ülkemizde son yıllarda olumlu gelişmeler yaşanıyor. 2023'te milli gelirin yüzde 3'ünün Ar-Ge'ye ayrılması, bunun yüzde 2'sinin özel sektörce gerçekleştirilmesi hedefleniyor. Bu hedeflerin gelişmiş ülkeler seviyesini yakalamak için yapılacak çalışmalarda önemli bir itici güç olacağına inanıyorum.

Teknoloji ve inovasyon ortamının geliştirilmesi yolunda, buluşun ticarileşmesi süreçlerinin etkilileştirilmesi, rekabet öncesi işbirliklerinin artırılması, akademi-sanayi arasındaki etkileşimi geliştirecek teknoloji transfer ofisleri, Ar-Ge teşvik mekanizmalarının daha verimli kullanılması gibi konulardaki çalışmalarımızı hızlandırmak gerekiyor. Böylelikle mevcut ürün yelpazemizi de farklılaştıracak, dünya piyasasında sıradanlıktan çıkaracak bir düzeye getirmeliyiz.


Sayın konuklar,

Biliyoruz ki girişimciler ve küçük ölçekli işletmeler, servis ve bilgiye dayalı sektörlerde önemli bir rol oynamaları dolayısıyla ekonominin merkezinde yer alırlar. Girişimcilik, yarattığı rekabet ortamında kişilerin hep daha iyiyi hedeflemesini sağlıyor. Bu açıdan bakıldığında genç firmaların yenilikçi bir iş dünyası için ne kadar önemli olduğu açıktır.

Yaratıcı Fikirlerden İnovatif Girişimlere Konferansı kapsamında biz de mikro ve küçük ölçekli firmaların başarı hikayelerini ön plana çıkarmayı hedefledik. Bugünkü panel oturumumuzda dinleyeceğimiz firmalarımızın hepsinin ayrı ayrı örnek teşkil edecek hikayesi var. Firmalarımızı ve temsilcilerini bu anlamda kutluyorum. Yaratıcı fikri olup da iş fırsatına çevirmeyi düşünen tüm genç girişimcilere ilham vermelerini diliyorum.

Sözlerime son verirken tecrübeli ve başarılı bir girişimci olan Jeff Hoffman’ı kürsüye davet ediyorum.