TÜSİAD International Başkanı Osman F. Boyner'in "Afrika'da İş ve Yatırım Olanakları" Semineri Açılış Konuşması

Türk Özel Sektörünün Çok Değerli Temsilcileri, Sayın Basın Mensupları, Değerli Konuklar,

TÜSİAD adına hepinizi saygıyla selamlıyor, hoşgeldiniz demek istiyorum.

Bugün burada TÜSİAD’ın Stratejik İş Geliştirme Birimi olan TÜSİAD International tarafından düzenlenen “Afrika’da İş ve Yatırım Fırsatları” isimli seminerimizde sizlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu etkinliğin Afrika konusundaki bilgimizin artmasına katkıda bulunacağına ve Türkiye ile Afrika ülkeleri arasındaki ticaret ve yatırım ilişkilerine ivme kazandıracağına inanıyoruz.

Öncelikle sizlere kısaca TÜSİAD bünyesi içerisinde yer alan ve benim de Başkanı olduğum TÜSİAD International’ı tanıtmak isterim. TÜSİAD’ın “Stratejik İş Geliştirme Birimi” olarak 2001 yılından bu yana faaliyet gösteren TÜSİAD International’ın temel amacı, Türk özel sektörünün rekabet gücünü artırmak ve Türkiye’nin yabancı ülkelerle olan ikili ticaret ve yatırım ilişkilerinin geliştirilmesine katkıda bulunmaktır. Bu kapsamda, Türkiye’nin ihracatının artması, Türkiye’ye yatırım çekilmesi, ve Türkiye’nin yurtdışına yapacağı “akıllı” yatırımların desteklenmesi amacıyla  zaman zaman yurtdışındaki muadil kuruluşlarımızla da işbirliği içerisinde etkinlikler gerçekleştirmekteyiz. Gelişmiş ülkeler, komşu/çevre ülkeler ile yükselen pazarlar TÜSİAD International’ın faaliyet gösterdiği üç ülke grubudur.

Bu anlamda, ekonomik sıçramanın eşiğinde olan Afrika ülkeleri de TÜSİAD International tarafından yakından takip edilmektedir. Yakın dönemde kurumumuz içerisinde Afrika’ya yönelik kapsamlı araştırmalar yürütülmüş, uluslararası finans kuruluşlarından temsilcilerle görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Bugün gerçekleştirmekte olduğumuz seminerin, TÜSİAD International’ın önümüzdeki dönemde Kenya’ya yapmayı planladığı iş geliştirme ziyareti öncesinde bölgeyi kapsamlı şekilde değerlendirme fırsatı sunacağına inanıyoruz.

Seminerimizin amacı; Afrika’daki iş ve yatırım fırsatları, kamu ihaleleri, finans mekanizmaları ile ilgili Türk iş dünyasına bilgi vermek, Afrika’ya yatırım yapan Türk şirketlerinin tecrübelerini paylaşmak, bir yatırım merkezi olarak Afrika’ya iş dünyamızın dikkatini çekmektir.  Afrika, tüm zorluklarına rağmen orta ve uzun vadede Türk şirketler için IFC, MIGA, Afrika Kalkınma Bankası gibi uluslararası ve bölgesel finans kuruluşlarının da desteği ve garantisiyle büyük fırsatlar sunmaktadır. Afrika’ya olan coğrafi yakınlığımız, Afrika’nın ihtiyacı olan sektörlerdeki rekabet üstünlüğümüz ve bazı Afrikalı ülkelerle olan güçlü kültürel-tarihsel bağlarımız Afrika ile ekonomik ve ticari ilişkilerimizin geliştirilmesinde önemli etkenlerdir.

Seminerimizin ilk oturumunda, Afrika’daki iş ve yatırım fırsatları, başvurulabilecek finans mekanizmaları uluslararası / bölgesel finans ve yatırım kurumlarınca ele alınacaktır. İkinci oturumda ise, Türkiye’nin Afrika’ya olan yaklaşımı hem Dışişleri Bakanlığı ve Ekonomi Bakanlığı yetkililerince hükümet perspektifinden, hem de Afrika’da iş yapan Türk iş dünyası temsilcileri tarafından özel sektör perspektifinden ortaya konulacaktır. Böylelikle Afrika konusunda hem uluslararası, hem bölgesel, hem de ulusal yaklaşımın sizlerle paylaşılması hedeflenmektedir.  
Değerli Konuklar,

Afrika ülkeleri uzun yıllar yaşanan siyasi istikrarsızlıklar, bölgesel sorunlar ve bunun beraberinde gelen fakirlik ile mücadele ettikten sonra, son yıllarda göreli olarak istikrarlı bir kıta olarak karşımıza çıkmakta. Bu bağlamda yıllardır ötelenen iktisadi faaliyetler ve talepler hızla canlanmakta, önümüzdeki dönemde de bu trendin artarak devam etmesi beklenmektedir.

Bugün ekonomik bir sıçramanın eşiğinde olan Afrika, Asya’nın izinden gitmek için önemli bir şansa sahiptir. Mevcut küresel ekonomik sistemde, Afrikalı ülkeler, sahip oldukları hızlı ekonomik büyüme oranları, büyüme potansiyelleri ve demografik yapıları ile yabancı yatırımcılara büyük fırsatlar sunmaktadır ve küresel ekonomik iyileşme sürecinde kritik bir rol oynamaktadırlar. IMF tahminlerine göre, Sahra altı Afrika ülkelerinin 2012 yılında % 5,75 büyümesi beklenmekte, birçok büyük Afrika ülkesinin de yaklaşık %10’a varan büyümeler gerçekleştirmesi tahmin edilmektedir.

Öte yandan Afrika Kalkınma Bankası’nın tahminlerine göre de, 2020 yılında kıta GSYİH’sının 2,5 trilyon doları (2010 –1,7 trilyon dolar), kıtanın toplam dış ticaret hacminin de 1,5 trilyon doları aşması (2010 – 1 trilyon dolar) beklenmektedir. Yakın gelecekte Afrika’nın Orta Tüketici Segmenti’nin toplam tüketim içindeki payının hızla artması ve şehirlerde yaşayan Afrikalı sayısının yükselmesi, Afrika ülkelerine yönelik ihracatta yaşanan en büyük sıkıntı olan talep eksikliğinin ortadan kalkmasına yardımcı olacaktır.

Afrika kıtası sahip olduğu bu özellikleri, zengin yer altı ve yer üstü kaynakları, enerji kaynaklarından elde edilen gelirlerin alt ve üst yapı projelerine harcanması sonucu ortaya çıkan milyarlarca dolarlık müteahhitlik ve teknik müşavirlik sektörü ile ülkemiz için önemli bir pazar niteliği taşımaktadır. Gelişmekte olan bölge ülkelerinde özellikle konut, hastane, baraj ve sulama, enerji iletim ve boru hatları ve ulaşım altyapıları gibi büyük ölçekli projelere ihtiyaç duyulmaktadır. Ayrıca, pek çok Afrika ülkesinde hükümetler, altyapı konusunda yabancı yatırımcılara cazip teşvikler sunmaktadır.

Bu gelişmelere paralel olarak; özellikle son birkaç yıldır Türkiye ile Afrika Kıtası arasında siyasi ve ekonomik anlamda ciddi bir yakınlaşma yaşanmaktadır. Tüm Afrika ülkeleriyle olan ticaret hacmimiz 2000 yılındaki 4 milyar dolar seviyesinden 2011 yılında 19 milyar dolara ulaşmıştır. 2011 yılı sonu itibariyle Afrika ülkelerinde üstlenilen müteahhitlik projelerinin toplam değeri 40 milyar doları bulmuştur. 2003 yılından itibaren Afrika’daki Türk yatırımları gözle görülür şekilde artış göstermiş ve 2011 yılı sonunda 5 milyar doları aşmıştır.  

Son dönemde Güney Afrika Cumhuriyeti, Nijerya, Kamerun, Sudan, Etiyopya gibi ülkelerde de Türk yatırımları artış göstermektedir.
2009 yılına kadar sadece 12 olan Büyükelçilik sayımız bugün 31’e çıkmış, yılsonuna kadar 34’e ulaşması beklenmektedir. Türkiye’de 16 olan Afrika ülkelerine ait Büyükelçilik sayısının ise önümüzdeki birkaç yıl içerisinde 32’ye ulaşması tahmin edilmektedir.

2011 yılı Aralık ayında İstanbul’da Sayın Dışişleri Bakanımızın eş başkanlığında “Türkiye-Afrika Ortaklığı Birinci Bakan düzeyinde Gözden Geçirme Konferansı” 54 Afrika ülkesinden 35 Bakanın iştirakiyle gerçekleşmiştir.

Değerli Konuklar,

Afrika ülkeleriyle yaşanan bu olumlu gelişmeleri, TÜSİAD olarak memnuniyetle karşılıyor, ikili ekonomik ilişkilerin yakın gelecekte de büyük bir potansiyel teşkil edeceğine inanıyoruz. Toplam nüfus ve yüzölçümü bakımından, Asya’nın ardından dünyanın en büyük ikinci kıtası olan Afrika, 54 ülkesi 1 milyarın üzerinde nüfusu ve toplam 1.7 trilyon dolara yaklaşan milli hasılasıyla pek çok sektörde önemli fırsatlar barındırmaktadır.

Bugün TÜSİAD International tarafından düzenlenen bu seminerin, Afrika’nın Türk yatırımcılar ve Türk iş dünyası tarafından daha iyi tanınmasına, Afrika ülkeleriyle olan ikili ekonomik ilişkilerin artarak gelişmesine büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz.

Konuşmamı bitirmeden önce bir hususun altını çizmek isterim. Değerli konuşmacılarımızın seminer esnasında yapacakları sunumlar, TÜSİAD web sitesinde yer alan TÜSİAD International bölümüne yüklenecektir. Dilerseniz web sitemizden bu sunumlara ulaşabilirsiniz.

Katıldığınız için hepinize çok teşekkür ediyorum.