Türkiye Ticaret Verimliliği Değerlendirmesi

23 Eki 2015 İlgili Dosya
Türkiye Ticaret Verimliliği Değerlendirmesi

TÜSİAD, İsviçre merkezli bir kuruluş olan Global Coalition for Efficient Logistics (GCEL) ile ticaret verimliliğini güçlendirmeye yönelik bir girişimin Türkiye uygulaması için ortak bir çalışmayı tamamlamıştır. 6 Ekim 2015 tarihinde İstanbul’da düzenlenen B20 Dijital Ekonomi Forumu’nda da GCEL tarafından raporun ön tanıtımı gerçekleştirilmiştir.

Dünyanın farklı bölgelerini birbirine bağlayan lojistik, ticaret verimliliği için büyük önem taşımasına rağmen, küresel ticaretin en zayıf halkası konumundadır. GCEL, bu küresel sorunun çözümüne katkı sağlamak amacıyla HumaWealth adında bir oluşum geliştirmiştir. Bu çerçevede küçük, orta ve büyük ölçekli işletmelerden kamu sektörüne kadar tüm ticaret paydaşlarını tek bir dijital platform üzerinden birbirine bağlamayı hedeflemektedir. Dijital Ekonomi Platformu adını verdiği bu platformun uygulanmasının ülkemizin yıllık ithalat/ihracat maliyetlerini 16,3 milyar dolar azaltması, ticaret hacmini 36 milyar dolar arttırması ve 2025 yılına kadar 2,39 milyon yeni istihdam yaratması öngörülmektedir.

Bu oluşumun geliştirilmesi ve uygulamasının bir parçası olarak, GCEL çoğunluğu G20 üyesi olan ülkelerde ticaret verimliliğinin mevcut durumunu ölçmeye yönelik olarak “Ticaret Verimliliği Değerlendirmesi” çalışması yürütmektedir.

Şu ana dek 5 G20 ülkesinde (Avustralya, Endonezya, Hindistan, Suudi Arabistan, Türkiye) değerlendirmeler tamamlanmış, geri kalan 14 G20 ülkesinde ise halen devam etmektedir. Tamamlanan çalışmalar, G20 ülkelerindeki vatandaşların yaklaşık %40’ını temsil etmektedir. 2016 yılının başında tüm G20 ülkelerindeki değerlendirmelerin tamamlanması hedeflenmektedir. Söz konusu 5 ülkede çalışmaya katılanların %82’si entegre bir dijital sistemin olmayışına vurgu yapmış, %89’u ise dijital ekonominin önemini vurgulamıştır. Türkiye’de ise çalışmaya katılanların %73’ü entegre bir sistemin olmayışına dikkat çekmiş, %91,9’u ise dijital ekonominin önemine vurgu yapmışlardır ki bu oran diğer G20 ülkelerinde yapılan çalışmalarda elde edilen sonuçların en yükseğidir.

Haziran 2014 itibariyle Türkiye’de GCEL ve TÜSİAD işbirliğinde başlatılan bu çalışmaya Ekonomi Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası Ticaret Bölümü de katkı sağlamıştır. Nielsen şirketi ise projenin uygulama ortağı olarak Türkiye çapında 350’den fazla kişi ile yüz yüze görüşmeler gerçekleştirmiştir.

Çalışmada, gümrük müşavirleri, lojistik hizmet sağlayıcıları, nakliyeciler, bankalar ve sigorta şirketleri dâhil olmak üzere ticari işleyişin parçası olan tüm aktörlerin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

Çalışma, Türkiye'de uygun bir ticaret ortamı oluşturmak için gerekli yeterliliklerin seviyesini uluslararası geçerliliği olan 6 verimlilik unsuruna göre 5 üzerinden bir puanlama çerçevesinde değerlendirmektedir: Entegrasyon, Süreçler, E-Belge, Takip ve Görünürlük, Yetkinlik, Kargo Güvenliği. 21. Yüzyıl 6 Unsurlu Ticarette Verimlilik Değerlendirme Göstergeleri (21-6-ETEI) olarak adlandırılan bu unsurlar, Dünya Bankası Grubu, APEC ve BM gibi kuruluşlar tarafından da kabul edilmektedir.

Bu çerçevede, en iyi sonuca göre sıralamak gerekirse: Kargo Güvenliği'nde Türkiye'nin puanı 5 üzerinden 2.37, Sevkiyat Süreçleri'nde puanı 2.24; E-belge puanı 1.64; Takip ve Görünürlük puanı 1.58; Yetkinlik puanı 1.46; Entegrasyon Puanı ise 1.15 olarak ortaya çıkmaktadır.

Rapor bu alanlarda iyileştirmelerle Türkiye'nin ticarette önemli bir sıçrama yapabileceğini ortaya koyuyor. Türkiye’nin, uygun bir ticaret ortamı oluşturmak için çok çaba sarf etmekle birlikte gerçek potansiyelini gerçekleştirmek için önemli sayılabilecek olanaklara da sahip olduğunu gösteriyor.

Bu puanlar şunu göstermektedir:

Entegrasyon (1,15): Türkiye'nin 19 ticari kümede entegrasyon puanlarının arttırılması halinde bir yandan Türkiye’nin ticaret ortakları arasındaki işbirliği artacak, diğer yandan Türkiye’de KOBİ’lerin hem ulusal hem de uluslararası pazarda rekabet gücü yükselecektir.

Süreçler puanı (2,24): Diğer ülkelerde yapılan anket sonuçlarına göre daha iyidir. Türkiye’nin sevkiyat süreçlerinde teknolojiyi devreye sokarak daha verimli süreçlerle çalışması teslimatlardaki gereksiz gecikmelerin en aza indirilmesine, giriş noktalarında bekleme sürelerinin kısaltılmasına ve aşırı ihracat-ithalat maliyetlerinin düşürülmesine olumlu katkıda bulunacaktır.

E-Belge puanı (1,64): Sevk edilen mallara ait verilerin, sevkiyat sürecine katılan taraflar arasında elektronik olarak daha fazla paylaşılabileceğini göstermektedir. Ticarete katılan taraflar elektronik belge kullanımını arttırarak, tüm ticari faaliyetlerinde daha az elle veri girişi yapacak, daha az tuşa basacaklar ve daha az hata yapacaklar, ayrıca daha az eksik veya kayıp belge ile karşılaşacaklardır. Bu, sevkiyattaki gecikmeleri kısaltacak ve gümrükten mal çekme sürecini hızlandıracaktır.

Takip ve Görünürlük puanı (1,58): Bu, kargonun yerine ve seyrine ait gerçek zamanlı (güncel) bilgi seviyesini yansıtmaktadır. Türkiye’deki sevkiyat sürecinde kargoların daha fazla görünürlük kazanmasıyla planlama imkânları genişleyecek, teslimatların öngörülebilirliği artacak, operasyon maliyetleri azalacak ve stok seviyeleri düşecektir.

Yetkinlik puanı (1,46): Bu, ticari faaliyetin parçası olan çalışanların mesleki performansında iyileştirmeler yapılması halinde kazanımlar elde edilebileceğini göstermektedir. Yeni dijital araçlar, eğitim ve mesleki performansın yakından dinamik bir şekilde takip edilebilmesi ile Türkiye ulusal ve uluslararası pazarlarda rekabet gücünü arttırabilecektir.

Kargo Güvenlik puanı (2,37): Bu, ülke sınırlarını ve mal akışını güvence altına alan etkili uygulamalarıyla Türkiye’de gümrüklerin güçlü rolünü iyi bir şekilde yansıtmaktadır. Daha iyi kargo görünürlüğü sayesinde bir noktadan dünyaya entegrasyon yoluyla Türkiye’de verimlilik daha da artacak, güvenlik süreçleri desteklenecek ve Serbest Ticaret Anlaşmaları çerçevesindeki hedefler gerçekleşecektir.