Küresel Ticaret Sistemini Yeniden Biçimlendirmek için Yeni Bir Siyasi Mutabakat

19 Tem 2018 İlgili Dosya
Küresel Ticaret Sistemini Yeniden Biçimlendirmek için Yeni Bir Siyasi Mutabakat

TÜSİAD’ın da üyesi olduğu Küresel İş Koalisyonu, G20 ülkelerinin Maliye Bakanlarının ve Merkez Bankası Başkanlarının Buenos Aires’deki buluşmasından önce bir bildiri yayımladı.

19 Temmuz, 2018 – Serbest ve kural-temelli piyasalara dayalı sınır ötesi ticaret ve yatırım; sürdürülebilir büyüme, paylaşılan refah, istihdam yaratma ve ülkeler arasında ortak fayda yaratan ekonomik ilişkilerin gerçekleşebilmesi için gereklidir. Ticaret dünya çapında milyarlarca insanı yoksulluktan kurtarmıştır. Geçtiğimiz yıl ticaret 2011’den bu yana en hızlı büyümesini gerçekleştirmiş, küresel ekonomik toparlanmayı önemli derecede desteklemiştir.

Uluslararası anlaşmalara ve serbest piyasaları garanti altına alan siyasi taahhütlere dayalı ticaret, dünyanın her tarafından insanların çoğunluğunun hayatına olumlu etki etse de, çok taraflı işbirliği konusundaki uzlaşma G20’de zayıflamaktadır. Her ne kadar G20 ülkeleri korumacılığı durdurup geriletmek istediklerine dair taahhütte bulunsalar da, ticaretin önündeki engellerin sayısı her geçen gün artmaktadır. Ekim 2008’den Mayıs 2018 ortasına kadar olan dönemde, G20 üyeleri 700’den fazla yeni ticareti kısıtlayıcı tedbir almıştır.

Küreselleşme karşıtı görüşler yayılmakta ve yeni engeller çoğalmaktadır. Birçok ülkede gelir dağılımındaki eşitsizlik artmıştır. Her ne kadar bahse konu ülkelerdeki eşitsizliğin asıl nedenleri teknolojik değişim, yetersiz ya da işlevsiz sosyal hizmetler, yönetim ve eğitim sistemi olsa da, hükümetler bu yöndeki eğilimler için asıl olarak uluslararası ticareti suçlamıştır. Piyasa işleyişine ve uluslararası kuruluşlara olan güvensizlik artmaktadır. “Tek başına yap” ve tek taraflı “komşunu zarara sok” politikaları yükseliştedir. Küresel İş Koalisyonu bazı G20 ülkeleri arasında büyüyen ticari gerilimlerden ötürü kaygılıdır. Küreselleşmenin kusurları ve yanlış yönetiminden doğan ve gittikçe kötüye giden bu eğilimin önüne geçebilmek için kapsayıcı bir reform gündemine öncelik verilmelidir.

Senelerdir küresel ekonomik başarımızın temel taşı olan çok taraflı ticaret sistemi baskı altındadır. DTÖ üyeleri senelerce piyasaya erişim ve çok taraflı ticaret sisteminin kurallarını 21. yüzyılın ticaret yapısına uygun hale getirmek için gerekli isteği göstermemiştir. Her ne kadar Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşması’nın yürürlüğe girmesi ve tarımsal ihracat sübvansiyonlarının yasaklanması önemli başarılar olsa da, DTÖ; sübvansiyonlar, piyasa ekonomisinin geçerli olmadığı ekonomiler, devlet şirketlerinin hakim rolü, yurtiçi katkı zorunluluğu, zorunlu teknoloji transferi ve fikri mülkiyet hırsızlığından kaynaklanan ticarette bozulmaları önleyebilecek kapasiteye sahip değildir. Ek olarak, DTÖ’nün temyiz organındaki boş pozisyonları doldurmak için adaylıklar bloke edildiğinden, örgütün anlaşmazlıkların halli mekanizması tehdit altındadır ve DTÖ üyeleri pozitif bir reform gündemi hakkında anlaşamamaktadır.

Kural-temelli küresel ticaret sistemindeki durağanlıktan ötürü endişeliyiz. Refah üretmek için, iş dünyasının güvenilir ve modern uluslararası kurallara, öngörülebilirliğe, istikrara ve güçlü, tarafsız hakemlere ihtiyacı var. Kestirme çözümler veya basit bir ince ayar işe yaramayacaktır. Uluslararası iş birliği gereklidir. Küresel ticaret sisteminde hali hazırda mevcut bulunan güçlü tarafları daha da güçlendirecek, ancak aynı zamanda eksik yönleri de etkili bir şekilde ele alacak pozitif bir gündeme ihtiyacımız var.

G20 liderlerine aşağıdaki hususlar için çağrıda bulunuyoruz:

Piyasaların açık kalmasına duydukları bağlılığın yeniden dile getirilmesi; mal ve hizmet ticaretindeki, kamu alımlarındaki ve yatırımlardaki korumacı yeni engellerin yürürlüğe girmesinin engellenmesi.

Uyum durumunu kapsamlı bir şekilde kontrol edebilmek adına DTÖ, OECD ve UNCTAD’dan (Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı) G20 üyelerinin ticaret ve yatırım önlemlerini izleme ve raporlamaya devam etmesinin talep edilmesi. Bu kısıtlamaların etkisi büyüme, istihdam ve ticarette bozulmalar göz önünde bulundurularak değerlendirmeye alınmalıdır.

Her ne kadar ticaret genel olarak GSYİH ve gelirde pozitif etki yaratsa da, herkesin küreselleşmeden yeteri kadar yararlanamadığının kabul edilmesi. G20 üyeleri bu sebeple ticaretin yerinden edilmiş çalışanlar ve belirli topluluklar üzerindeki olumsuz etkilerini hafifletmeyi amaçlamalı ve örnek uygulamalara dair görüş alışverişinde bulunmalıdır. Bu sadece eğitime daha fazla yatırım yapmak veya yüksek nitelikli ve uyum kapasitesi yüksek bir işgücü için eğitim (mevcut işe yönelik eğitim yada tamamen farklı bir mesleğe yönelik eğitim) sağlamak değil, aynı zamanda mikro, küçük ve orta boyutlu işletmelerde (MKOBİ) kapasite arttırma çabaları içerisinde de olmak anlamına gelmektedir. Bununla birlikte G20, OECD’yi ticaretteki serbestleşmenin ekonomik ve sosyal etkilerini ortaya koyacak ve bu zorlukları ticaretin önünü açacak bir şekilde aşmak için tedbirler tanımlayacak ticarete uyuma yönelik çalışma programı oluşturması konusunda teşvik etmelidir.

Çok taraflı ticaret sistemindeki liderlik rollerinin yeniden canlandırılması. DTÖ’nün işleyişi ve çok taraflı kurallara uyum güçlendirilmelidir. Bu sebeple bildirim şartlarının uygulanması ve DTÖ sekreteryasının üyelerce eksik bırakılan konulara çözüm üretmedeki rolü güçlendirilmelidir. G20, DTÖ’nün temyiz organı üyelerinin atanmasına ilişkin sorunun çözülmesi ile anlaşmazlıkların çözümü mekanizmasının geliştirilmesi ve güçlendirilmesine yönelik gerekli reformlar için Cenevre’deki görüşmelere acilen dahil olmalıdır.

MKOBİ’lerin daha fazla güçlenmesi ve faaliyetlerini kolaylaştıracak yeni dijital teknolojileri benimsemeleri için MKOBİ’lerin teşvik edilmesi. G20, ölçeği ne olursa olsun tüm MKOBİ’lerin uluslararası alanda güvenle büyüyebilmesi için ek yatırım, eğitim ve düzenleyici konularda işbirliği aracılığıyla güvenli ve emniyetli bir küresel siber ortam yaratmayı hedeflemelidir. Küresel ekonomi MKOBİ’lerin enerjisi ve inovasyonu sayesinde canlı kalmaktadır. Bu sebepten ötürü daha fazla MKOBİ küresel ticaret ve yatırım imkanlarından yararlanmalıdır. Finansmana daha kolay erişim ile basitleştirilmiş kurallar ve prosedürler de dahil olmak üzere MKOBİ’lere kolaylıklar getiren bir ortamın oluşturulması ve farkındalık düzeyinin arttırılması en önemli unsurlardır.

Özel şirketler ile kamu sermayeli kuruluş ve işletmeler arasındaki haksız rekabet, ticareti bozucu sübvansiyonlar, zorunlu teknoloji transferi ve siber-hırsızlıklar – eğer mümkünse DTÖ hükümleri aracılığıyla – ele alınmalıdır. Önlemler DTÖ Ticaret ve Rekabet Politikası Çalışma Grubu’nun canlandırılması, şeffaflığa yönelik yeni kurallar ile ticareti bozucu sübvansiyonlar, zorunlu teknoloji transferi ile ortak girişim zorunluluklarını kapsamalıdır. Bu bakımdan, Charlevoix G7 Zirve bildirisinde üzerinde mutabakata varılan piyasa ile uyumlu olmayan politika ve eylemlere yönelik tedbirler ile hedefleri destekliyor ve memnuniyetle karşılıyoruz. Bahse konu hedefler Çelikte Kapasite Fazlalığı Küresel Forumu’nun önerilerinin tam ve hızlı uygulanması ile İhracat Kredileri Uluslararası Çalışma Grubu’nun devlet teşvikli ihracat kredileri için geliştirdiği yeni ilkeler setinin geliştirilmesini kapsamaktadır.

Modern ticaret ve yatırım kuralları ile piyasaya erişim için gündem oluşturulmalı ve desteklenmelidir. Bu sebeple bütün üyeler Aralık 2017’de Arjantin Buenos Aires’te gerçekleştirilen 11. DTÖ Bakanlar Konferansı kapsamında kurulan e-ticaret, yatırımların kolaylaştırılması, hizmetlerde yurtiçi düzenlemeler ile MKOBİ konularını kapsayan ortak gayrı- resmi grupların çalışmalarını teşvik etmelidirler.

Ekonomik ortaklar arasındaki canlı ticaret ve yatırım, kapsayıcı ve müreffeh toplumları güvence altına almak adına gereklidir. G20 liderlerini sorumluluk almaya ve çok taraflı iş birliği için gerekli temelleri atmaya davet ediyoruz. Karşılıklı fayda yaratan ticaret ve yatırım ilişkilerini kapsayan bir sürdürülebilir ekonomik kalkınma yapısının kurulması, ortak çözüm üretmeyi hakeden ortak bir sorundur.

Dieter Kemp
Başkan, Küresel İş Koalisyonu

***

Bu duyuru Küresel İş Koalisyonu üyeleri tarafından Berlin, Brasilia, Brüksel, Buenos Aires, İstanbul, Londra, Madrid, Ottawa, Paris, Roma, Seul, Sidney, Washington D.C. ve Yeni Delhi’de yayınlamıştır.

Küresel İş Koalisyonu Hakkında:

TÜSİAD’ın 2012 yılından bu yana kurucu üyesi olduğu Küresel İş Koalisyonu, dünyanın büyük ekonomilerinden önde gelen bağımsız iş dünyası kuruluşlarını bir araya getirmekte, 6,8 milyon küçük, orta ve büyük şirketi temsil etmektedir. Küresel İş Koalisyonu iş dünyaları arasında küresel ölçekte görüş alışverişi sağlayan bir platform olarak, önemli konularda mutabakat oluşturmayı ve ortak tutum geliştirmeyi hedeflemektedir. Geniş-tabanlı temsil gücü sayesinde politika yapıcılar arasında küresel boyutta ilişki kurarak, bölgesel ve uluslararası seviyede büyümeye, istihdam yaratmaya katkı yapan politikaları desteklemektedir.

Üyeler