TÜSİAD-Koç Üniversitesi Ekonomik Araştırma Forumu (EAF) Washington D.C.'de "Türk Ekonomisi: Fırsatlar ve Zorluklar" başlıklı bir panel düzenledi

TÜSİAD-Koç Üniversitesi Ekonomik Araştırma Forumu (EAF) 23 Nisan 2013 tarihinde Washington D.C.'de , "Türk Ekonomisi: Fırsatlar ve Zorluklar" başlıklı bir panel düzenledi. Panelde, ABD Dışişleri Bakanlığı Ekonomi ve Ticaretten Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Jose Fernandez bir konuşma gerçekleştirdi.

Türkiye ile ABD arasındaki ekonomik ilişkileri geliştirmenin Dışişleri Bakanlığındaki görevi süresince odaklandığı en önemli konulardan biri olduğunu ve 10 yıllık bu görevi boyunca en fazla Türkiye'ye ziyaretlerde bulunduğunu belirten Fernandez, iki ülke arasındaki ikili ticaret ve yatırım ilişkilerinin çok büyük fırsatlar sunduğunu kaydetti. Fernandez, Türk ekonomisinin artan büyümesine ve iki ülke arasındaki ticaretin iki katına çıkmasına işaret etti. Türkiye'deki doğrudan yabancı yatırımların sadece yüzde 4'ünün ABD'den geldiğine dikkati çeken Fernandez, iki ülke arasındaki yatırımların yeteri kadar olamamasına yönelik sebepleri anlatırken, ABD'deki birçok şirketin Türkiye'nin ekonomisi ve piyasasından yeterince haberi olmadığını söyledi.

Türkiye'de çok önemli fırsatlar bulunduğunu ifade eden Fernandez, Türkiye'nin Amerikan şirketlerine sunacağı ana fırsatı altyapı yatırımları olarak tanımladı. Fernandez, Türk hükümetinin altyapı alanında çok hırslı planlarının olduğuna dikkati çekerek, yeni tren ve yol projeleri, teknolojik yeniliklere dair planlar, Fatih Projesi ve İstanbul'a yeni havaalanı gibi projeleri örnek gösterdi. Fernandez, "Bunların her biri harika fırsatlar ve Amerikan şirketlerinin altyapı çözümleri sağlama konusunda dünya genelinde deneyimleri var" dedi. Bunun yanında özel sektörde de Türk şirketlerinin, rekabet düzeylerini artırmak için daha yaratıcı olmak ve teknoloji kullanımını artırmak gerektiğinin farkına vardığını belirten Fernandez, "Bu da Amerikan şirketlerinin güçlü olduğu bir alan" diye konuştu.

 Ferdandez, Türkiye'deki büyüyen ve tüketimdeki payı artan orta sınıfa da işaret ederek, "Türk tüketiciler artan şekilde Amerikan mal ve sen/isleri için önemli bir pazar" ifadesini kullandı. Türkiye'nin dünya genelindeki ilaç sektörü yatırımlarının sadece yüzde 1 'ine sahip olduğunu ama Türk ekonomisinin dinamizmi ve bulunduğu konumda karşılaştırıldığında, bunun potansiyelinin çok altında bir oran olduğunu dile getiren Fernandez, Türkiye'nin ilaç sektöründe de muazzam fırsatlar sunduğunu söyledi. Fernandez, ilaç sektöründe lider olarak Amerikan firmalarının, Türkiye'de yatırımlar yapmasına çalıştıklarını kaydetti. Ancak Türkiye'nin de yatırımlar için ABD şirketlerini bekleyemeyeceğini belirten Fernandez, bu nedenle Amerikan şirketlerinin harekete geçmemesi halinde bu alandaki yarışın gerisinde kalacakları uyarısında bulundu.

 "Türk meslektaşlarımla görüşmelerimiz diğerlerine göre daha verimli geçiyor"

Femandez, Türkiye'nin büyümesine rağmen şirketlerin çoğunluğunun küçük ve orta ölçekli işletmeler olduğuna dikkati çekerek, bu da onların yurt dışına açılma ve özellikle de ABD gibi çok büyük piyasaya girme  noktasında zorlanmalarına neden olduğunu söyledi. Birçok Türk şirketinin bu noktada ABD şirketleriyle ticaret yapmadığını ifade eden Fernandez, bu kapsamda, iki ülke olarak iş dünyasına yönelik çalışmalar yaptıkları ve bunun sonucunda iki tarafta da farkındalığın giderek artacağını kaydetti.

Büyük şirketlerin zaten bağlantılar için hükümetlere ihtiyaç duymadığına dikkati çeken Fernandez, bu nedenle iki ülke olarak daha çok küçük ve orta ölçekli şirketler arasındaki diyaloğu geliştirmeye çalıştıklarını dile getirdi. Fernandez, hükümetler olarak da uzun dönemli ilişkilere odaklandıklarını ve iyi ortak çalışmalar gerçekleştirdiklerini belirterek, "Türk meslektaşlarımla
 görüşmelerimiz diğer ülkelerle olanlardan daha verimli geçiyor" dedi.

 "Çok olumluyum"

Ferdandez, Türkiye'nin 2023 yılında dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi arasına girme stratejisini de "çok hırslı bir ekonomik hedef" olarak tanımladı. Ancak bu hedefe ulaşmak için Türkiye'nin daha fazla şeffaf, öngörülebilir ve yenilikçi olması gerektiğini ifade eden Fernandez, bu alanlarda işbirliği yapabileceklerini ve Türkiye'nin de zaten bu konuda doğru yolda olduğunu söyledi. Fernandez, yaratıcılık ve girişimciliğin, uzun dönemde sürdürülebilir ekonomik büyüme ve 2023 hedefleri için ana motorlardan biri olacağını belirterek, fikri mülkiyet haklarının güçlendirilmesi gerektiğini kaydetti. Fernandez, Türk ve Amerikan şirketlerinin üçüncü ülkelerde işbirliğine değinerek, "Bu gerçekleşiyor" dedi.

Ortadoğu'ya ve Doğu Avrupa'ya açılmak isteyen Amerikan şirketleri için Türk şirketlerinin çok iyi bir partner olduğunu belirten Fernandez, Türk şirketlerinin bu bölgelerde çok iyi iş geçmişinin bulunduğunu ve buralara tek başına yatırım yapmaktan çekinen Amerikan şirketleriyle güzel ortaklıklar kurabileceklerini anlattı. Son yıllarda iki ülkenin şirketlerinin ne kadar hızlı bir araya gelebildiğini gördüklerini ama aynı zamanda iki ülkenin ekonomik ilişkilerinin en önde gelen ilişkilerden biri olması için daha gidilecek çok yol olduğunu belirten Fernandez, "Türkiye'nin ekonomik refahı ve ülkelerimizin ikili ekonomik ilişkilerinin geleceği konusunda oldukça olumluyum" dedi.

Bu kategoriden diğerleri: