TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz'ın YOİKK Toplantısı Açılış Konuşması

Sayın Bakanım, Değerli Müsteşarlar, Değerli Kamu Kurumu Yöneticileri ve Değerli Özel Sektör Temsilcileri,


Öncelikle TÜSİAD Yönetim Kurulu adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.

 

YOİKK, yatırım ortamın temel paydaşlarını bir araya getiren önemli bir platformdur. 10 yılı aşkın bir süredir, iş ve yatırım ortamı konularını, tüm paydaşlar ile birlikte, analitik temelde ele alan ve çözüm yolları araştıran YOİKK, artık, yatırım ortamına ilişkin önemli bir kurumsal hafızaya sahiptir ve sağlam bir kurumsal kimlik kazanmıştır. YOİKK’e emeği geçenleri içtenlikle kutlamak isterim. Sayın Bakanımıza da teşekkür etmek isterim.


Sayın Bakanım, Değerli Katılımcılar,
 

Biliyorsunuz özellikle Mayıs ayı içinde Türkiye ekonomisine ilişkin bir seri olumlu gelişme söz konusu oldu. Art arda gelen “yatırım yapılabilir ülke seviyesi” derecelendirmeleri ülkemizi küresel sermaye açısından, özellikle de doğrudan yatırımlar açısından daha cazip hale getirdi. Bu gelişmeler aslında, 2000’li yıllarda geliştirdiğimiz kararlı makro ve mikro yapısal reformların somut neticeleriydi; özellikle kamu mali dengelerindeki kalıcı düzelme, bütçe disiplini, piyasa ekonomisi kurum ve kurallarının içselleştirilmesi, finansal sektör reformları ve elbette denetleyici ve düzenleyici kurumların kurulması ve geliştirilmesi Türkiye’yi küresel dalgalanmalara karşı dayanıklı kıldı, rekabet düzeyimizi olumlu etkiledi ve refah düzeyinin süratle yükselmesine katkıda bulundu. Son günlerde, ABD Merkez Bankası açıklamalarıyla ortaya çıkan küresel dalgalanmaları da emniyetle göğüsleyebilmemize olanak sağlamış olan bu yapının itibarı çok önemlidir ve itina ile korunması gerektiğini düşünüyoruz.


Ancak biliyoruz ki, büyümeyi sürekli kılacak ve Türkiye örneğinde, ülkemizi bulunduğumuz orta gelir düzeyinden yüksek gelir düzeyine taşıyacak temel unsur toplam faktör verimliliği düzeyidir. Toplam faktör verimliliği yükseltilebildikçe, rekabet düzeyi ve buna bağlı olarak refah seviyesi yükselecektir. Diğer bir deyişle, artık makroekonomik alandaki başarılar ile daha yüksek büyümelere ulaşmak mümkün değildir ve Türkiye’yi 2023 hedeflerine taşıyacak temel alan “rekabet politikaları” alanıdır.

 

Öte yandan, Cumhuriyetimizin 100. Yılına uzanan dönem, dış talep açısından da neredeyse hiç tecrübe etmediğimiz kadar zayıf bir dinamiğe sahip olacaktır. 2008 yılı itibariyle başlayan küresel yavaşlama devam etmektedir. ABD’de toparlanma kararsız bir dinamik sergilese de, AB ve özellikle Avro bölgesinde büyüme umutları çok düşüktür ve belli bir süre daha bu zayıflamanın devam etmesi beklenmektedir. Dünya ekonomisini etkileyecek yeni ve çok önemli bir diğer gelişme ise Çin’deki ekonomik yavaşlamadır. Bu daralmanın yapısal nitelikte olduğu izlenimi çok yaygındır. Hal böyle ise, Çin’deki daralmayı da dikkate alan yeni bir küresel büyüme senaryosu çalışmamız gerekmektedir. Zira Çin’deki iç talep Almanya başta olmak üzere sanayileşmiş ülke büyümeleri için çok önemli bir belirleyici unsurdur.

 

Makroekonomik alanda ek bir manevra alanı kalmadığı ve dış ekonomik gelişmelerin, Türkiye büyümesine sınırlı katkısı olacağı varsayımı altında, rekabet düzeyimizi yakından ilgilendiren iş ve yatırım ortamının iyileştirilmesi konusu her geçen gün önem kazanmaktadır. Daha somut ifade etmek gerekirse, tarihi büyüme ortalamamız olan yüzde 5’lik bir büyümeyi veya üstünü yakalamayı arzu ediyorsak ki 10. Kalkına Plan’ı böyle bir öngörüye sahip olduğunu görüyoruz, o takdirde büyümemizin yarıya yakını toplam faktör verimliliği artışı ile, yani rekabet gücümüzü artırmak suretiyle elde edilmesi gerekmektedir.

 

İşte bu anlayış ve tespit bizi YOİKK platformunun bu süreçte oynayacağı kritik role getirmektedir. Çünkü YOİKK platformu, rekabet düzeyimizi belirleyecek olan neredeyse tüm konuların; -vergi ve teşviklerden, teknoloji politikalarına, istihdam politikalarından enerji politikalarına-, kamu otoritesi ile birlikte ele alınıp geliştirilebileceği en önemli mecralardan birini oluşturmaktadır. Bu mecrayı, sanayi stratejisi ve GİTES gibi rekabet gücünü artırabilecek diğer girişimler ile birlikte değerlendirmek ve eşgüdüm içinde bu süreçleri işletmek gerektiğini sanırım belirtmeye bile gerek yok.

 

Sayın Bakanım ve Değerli YOİKK Üyeleri,

 

Daha fazla üretmek, istihdam yaratmak, yatırım yapmak ve inovasyon kapasitesini artırmak öncelikle girişimcinin, yani iş dünyası olarak bizlerin sorumluluğudur. Devlet ise, denetleyici ve düzenleyici rolü ile bu süreci ancak tamamlayıcı ve kolaylaştırıcı bir konumdadır. Bu iki kesim arasında görev gören YOİKK’in verimli sonuçlar doğurması için biz özel sektör temsilcilerinin, YOİKK ortamına somut, gerçekçi ve uygulamaya dönüştürülebilir düzenleme önerileri getirmesi beklenir. Buna karşın kamunun da, en az regülasyon ile bu önerileri hayata geçirebilecek yöntemleri ve anlayışı geliştirmesi beklenir. Böylece YOİKK’in daha üstün başarılara imza atması mümkün olabilecektir.

 

Haziran ayı içinde YOİKK platformunun desteği ile yatırım ortamının iyileştirilmesi için tamamlanan eylemlerin bir değerlendirmesini yapma fırsatımız oldu.  Haziran 2013 itibariyle 2012-2013 eylem maddelerinin yaklaşık %46 sının tamamlandığını tespit ettik.  Bu oran geçen senelere göre düşük bir seviyedir. Bu seviyeyi en az yüzde 65’e çıkartabilmemiz şarttır. Yatırım ortamının gelişimine destek olacağına ortak olarak kanaat getirdiğimiz düzenlemelerin daha yüksek seviyede, gerçekleştirilmesi gereklidir. Bu alandaki performansımızı arttırmak zorundayız, yoksa Türkiye’nin büyümesini gerçekleştirmemiz zor gözükmekte.

 

Sayın Bakanım, Değerli Katılımcılar,

 

Türkiye’nin rekabet ortamının iyileştirilmesi yönünde neredeyse bir buluş niteliğinde olan ve artık kendi kültürünü oluşturmuş YOİKK platformunun daha da güçlendirilmesi hepimizin sorumluluğudur. Bu yapının günümüz koşullarına uyum sağlayacak şekilde sürekli gözden geçirilerek geliştirilmesinde hepimizin katkı sağlaması gerekiyor. Bu girişimi bugün bir başarı öyküsüne taşıyan, başta Ekonomi Bakanlığı koordinasyonu olmak üzere, emeği geçen tüm kamu ve özel sektör temsilcilerine TÜSİAD Yönetim Kurulu olarak bir kez daha teşekkür etmeyi bir borç bilirim.

 

Önümüzdeki ilk YOİKK toplantısının, Sayın Bakanımız ve Kurul’un uygun görmesi durumda TÜSİAD’ın ev sahipliğinde İstanbul’da gerçekleşmesini arzu ettiğimizi de bu vesile ile belirtmek istiyorum.

 

Başarılı bir toplantı olması dileğiyle, beni dinlediğiniz için çok teşekkür ediyorum.