TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner'in "IV. Uluslararası Kurumsal Yönetim Zirvesi" Açılış Konuşması

Değerli Konuklar, Saygıdeğer Basın Mensupları,
Türk Sanayicileri ve İş Adamları Derneği adına sizleri saygıyla selamlıyorum.
TÜSİAD ve TÜRKONFED'in desteği ile Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği tarafından düzenlenen “IV. Uluslararası Kurumsal Yönetim Zirvesi”ne hoş geldiniz. Kurumsal Yönetim anlayışının ülkemizde yaygınlaşmasını hedefleyen kurumlar olarak bugün bu önemli Zirve‟yi gerçekleştirmekten mutluluk duyuyoruz.
Bildiğiniz gibi kurumsal yönetim yaklaşımı 90‟lı yılların sonunda yaşanan Asya finansal krizi ve 2000‟li yılların başında dünyada örnek olarak gösterilen şirketlerde birbiri ardına yaşanan skandallar neticesinde, iş dünyasının gündeminde önemli bir yere sahip oldu. Bu gelişmeler, zedelenen yatırımcı güveninin yeniden tesis edilebilmesi için zamanında, doğru ve eksiksiz bilgiye ulaşılabilen, şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim anlayışının hedeflenmesini sağladı. Böylelikle, kurumsal yönetim, güven arttırıcı özelliği ile yatırımcılar ve paydaşlar tarafından talep edilen bir yaklaşım haline geldi.
2008 yılında başlayan küresel daralma ile birlikte kurumsal yönetim anlayışının en üst düzeyde olduğu şirketlerin dahi peşi sıra iflas etmeleri, bizlere önemli bir ders daha verdi: Kurumsal yönetim, kağıt üzerinde ilkelere uyum sağlamaktan öte, içselleştirilmeli, tüm paydaşları kapsayacak bir kurum kültürü haline getirilmeli... Ancak bu sayede, şirketlerin tüm iletişim kanalları şeffaflaşacak ve şirket paydaşlarına hesap verebilir bir hale gelecektir. İşte bu yapı bize sürekli başarıyı getirecektir.
Saygıdeğer Konuklar,
Günümüz iş dünyasında içselleştirilebilen iyi kurumsal yönetim uygulamalarının önemli bir misyonu daha var: Şirketlerin rekabet gücünü arttırması.
Kurumsal yönetim anlayışı, sınırlı kaynakların etkin yönetimi, finansman kaynaklarına hızlı ulaşımın sağlaması ve insan kaynağını kendisine çeken yapısı ile şirketlerimizin rekabet gücünü attırmaktadır. Bu açıdan baktığımızda, küresel rekabet şartlarında yer edinmeye çalışan ve hızlı bir dönüşüm sürecindeki Türk iş dünyasının da kurumsal yönetim yaklaşımını benimsemesi, Türk şirketlerinin rekabet gücünün artırılmasında kritik öneme sahiptir. Bir başka deyişle, küresel boyutta rekabet edebilmemiz ve potansiyelimizi gerçek anlamda ortaya koyabilmemiz için dünya ile aynı dili konuşmalıyız. Yaptıklarımızı ve yapabileceklerimizi dünyaya başka türlü nasıl anlatabilir, küresel rekabete başka türlü nasıl entegre olabiliriz? İşte kurumsal yönetim ilkeleri bize bu yolda rehberlik ediyor, dünya ile aramızda köprü kuruyor. Bu değişime kulak asmayanlar ve geride kalanlar ise dünya ekonomisine entegre olamayacak ve sistemin dışında kalmaya mahkum olacaktır.
Bu doğrultuda, güven arttırıcı yönünü rekabet gücüne katkısı ile birlikte değerlendirdiğimizde; kurumsal yönetim anlayışı şirketlerimizin sürdürülebilirlik politikalarının, diğer bir deyişle sahip oldukları değerleri geleceğe taşıyabilmelerinin temel taşı olarak görülmelidir.
Bugün gerçekleştirilen IV. Uluslararası Kurumsal Yönetim Zirvesi‟nin hedefi de sürdürülebilirlik politikaları ışığında; şirketler, finansman kaynakları, düzenleyici otoriteler, kamu kurumları ve aslında tüm paydaşlar arasında kurulacak dengenin anahtarı olan kurumsal yönetim ilkelerinin oynadığı rolü, farklı bakış açılarıyla inceleyebilmek.
3
Değerli Konuklar,
Uluslararası yatırımlar ve pazar yapıları itibariyle coğrafi sınırların kalktığı, ülke ekonomilerinin hiç olmadığı kadar dış etkilere açık olduğu ve küresel rekabetin kızıştığı bir dönemi yaşıyoruz. Böyle bir ortamda yatırım kararları alınırken küresel ekonominin baş aktörleri olan özel sektör şirketlerinin mercek altında alındığı kadar ülkelerin yatırım ortamları da inceleniyor.
Bu bağlamda, Sayın Ünal Tekinalp‟in tanımı ile kurumsal yönetimin ana yaklaşımları ve kurallarını somutlaştıran Türk Ticaret Kanunu Tasarısı‟nı önemli bir fırsat olarak görüyoruz. TÜSİAD olarak her platformda desteğimizi dile getirdiğimiz Tasarı‟nın yasalaşması yönünde partilerimizin vardıkları uzlaşı, bizler için bir umut kaynağı oldu. Bu itibarla, Tasarı‟nın yürürlüğe girmesinin kurumsal yönetim anlayışının şirketlerimizde ve ülkemizde bir kültür olarak yerleşmesini sağlayacağına inanıyoruz.
Dileriz partilerimiz tarafından gösterilen bu irade, ülkemiz yatırım ortamının iyileştirilmesi, dolayısıyla doğrudan dış yatırımların ülkemize daha fazla çekilebilmesi ve şirketlerimizin uluslararası piyasalardaki güvenilirliğinin artırılması ile sonuçlanır.
Saygıdeğer Konuklar,
TÜSİAD, Kurumsal Yönetim Çalışma Grubu‟nu 1999 yılı Yüksek İstişare Konseyi‟nde aldığı karar ile kurarken, şeffaflık, adillik, hesap verebilirlik ve sorumluluk ilkeleri ışığında şirketlerimize bir yol haritası çizilmesini hedefliyordu. Bu doğrultuda, SPK Kurumsal Yönetim İlkeleri henüz yayınlanmamışken, TÜSİAD‟ın 2002 yılında hazırladığı “Kurumsal Yönetim En İyi Uygulama Kodu: Yönetim Kurulunun Yapısı ve İşleyişi” başlıklı çalışma bu konuda üstlendiği liderliğin en açık göstergelerinden biriydi.
Bugün ise Kurumsal Yönetim anlayışının ülkemizde yaygınlaşmasını hedefleyen kurumlar ile
işbirliği içinde çalışmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu kapsamda, sizlere gelecek dönemde gerçekleştireceğimiz önemli bir projeden bahsetmek istiyorum.
Bildiğiniz gibi ülkemiz şirketlerinin büyük bir kesimini aile şirketleri oluşturmakta. Aile şirketlerimizin yaşam çizgilerini uzatmak, ikinci ve üçüncü kuşaklara devrolmalarını sağlayabilmek ve özellikle rekabet güçlerini arttırabilmek adına kurumsal yönetim yaklaşımı tartışılmaz şekilde önemini koruyor. Ancak, bu yaklaşımın içselleştirilmesi elbette şirketlerimiz için bilinen konfor alanlarının dışına çıkmayı, yeni bir bakış açısını kazanabilmeyi gerektiriyor.
Bizler de Sivil Toplum Kuruluşları olarak üzerimize düşen görevi gerçekleştirmek için gelecek dönem faaliyetlerimizde „„Aile Şirketleri‟‟ne odaklı bir projeye yer vereceğiz. Bu kapsamda, TÜSİAD ve TKYD olarak TÜRKONFED ve TİDE‟nin de destekleri ile ilki İstanbul‟da olmak üzere, Kayseri, Gaziantep ve Ankara‟da, TKYD‟nin yıllardır gerçekleştirdiği Anadolu Seminerleri‟nde birlikte gerçekleştireceğiz.
4
Saygıdeğer Konuklar,
Sözlerime son verirken sizlere şu anda aramızda bulunan değerli konuşmacımız Mervyn King‟den konuşmamı özetleyen bir alıntı ile veda etmek istiyorum:
„„İyi kurumsal yönetim sadece kural ve düzenlemelere bağlanmakla değil, entelektüel dürüstlükle ilgilidir. Sermaye kaynakları bu şekilde iyi yönetim gösteren şirketlere yönelmektedir.‟‟
Beni dinlediğiniz için teşekkür eder, saygılarımı sunarım.