TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner'in 10. Teknoloji Ödülleri Töreni Açılış Konuşması




Sayın Bakanım, Sayın Başkanlar, Değerli Misafirler,

Hepinizi TÜSİAD Yönetim Kurulu adına saygıyla selamlıyorum. 10. Teknoloji Ödüllerine hoşgeldiniz.

Tam 15 sene evvel 1997 yılında, TÜBİTAK ve TTGV ile beraber temelini attığımız etkinliğimizin bu sene 10.’sunu düzenlemekteyiz. Geçtiğimiz senelerde Teknoloji Ödülüne sahip olan firmaların başarıları, bize bu süre içerisinde en büyük motivasyon kaynağı oldu. Bu etkinlikle beraber, ülkemizin yenilikçi teknolojilere imza atan yüzünün kamuoyunda daha fazla görünür kılınmasına katkı vermeye çalıştık. Her geçen sene artan başvuru sayıları, bu amacımıza ulaşmada başarılı olduğumuzu gösteriyor.

Teknoloji ve inovasyonda yetkinliğimizi artırmaya yönelik çalışmalarımız, ülkemizin rekabet gücünün artması için bu başarının elzem olduğu düşüncesinden kaynaklanıyor. Rekabetçilik yarışında bir sıçrama yapabilmek için de birçok ülkenin üretim gamında yer alan ürünlerle sınırlı kalmak yerine, teknolojik ve yüksek katma değerli ve özellikli ürünler üretmemiz gerekiyor. 2011–2014 yılları için hazırlanan Sanayi Stratejisi Belgesi’nde “Yüksek teknolojili sektörlerin ekonomideki ağırlığının arttırılması, geleneksel sektörlerimizde daha yüksek katma değerli bir yapıya geçilmesi”, Türkiye’nin sanayi stratejisinin temel alanı olarak vurgulanmıştır. Bu hedefe ulaştığımız takdirde toplam ihracatımız içerisindeki orta ve yüksek teknolojili ürünlerin payında önemli bir artış sağlayacaktır.

Son 10 sene içerisinde ülkemizde Ar-Ge yatırımlarının gayri safi yurt içi hasıla içerisindeki payının çok büyük oranda arttığını ve bu artışta özel sektörün Ar-Ge harcamalarındaki artışın da önemli bir payı olduğunu memnuniyetle görüyoruz.

Ancak Ar-Ge’ye daha fazla yatırım yapmanın yanı sıra ülkemizin teknolojik ilerlemesini mümkün kılacak faktörleri, tüm bileşenleriyle düşünmemiz gerektiğini de vurgulamak istiyorum.

Bu bileşenlerden birisi mevzuatla ilgili… Ar-Ge ve inovasyon ile ilgili olarak son yıllarda artan farkındalığa paralel olarak, kapsamlı bir teşvik ve destek mevzuatı geliştirildi.  Bununla birlikte, yürürlükteki çeşitli Ar-Ge teşvik düzenlemeleri arasındaki uyumsuzlukların giderilmesi ve uygulama safhasında karşılaşılan sorunların çözülebilmesi gerekiyor. Destek mekanizmaları arasında bütünsellik sağlanmasına yönelik yürütülen çalışmalarda bu boyutun da dikkate alınması, bu mekanizmaların daha verimli kullanılmasına katkıda bulunacaktır.

Ülkemizin teknolojik ilerlemesinde en önemli bileşenlerden birisi de insan gücümüzün eğitimi… OECD tarafından üç yılda bir düzenlenen, okuma becerileri, matematik ve fen okuryazarlığını ölçen ve sonuncusu 2009 yılında gerçekleşen PISA testi sonuçlarına diğer ülkelerle karşılaştırmalı bakarsak, ülkemizin eğitim kalitesine ve niteliğine  yatırım yapmasının gerekliliği açıkça ortaya çıkıyor. Araştırmalar, ülkelerin PISA’dan aldıkları sonuçlarla sürdürülebilir ekonomik büyümeleri ve rekabet endeksinde bulundukları derece arasında güçlü bir ilişki olduğuna işaret ediyor. Yaratıcılık, analitik ve eleştirel düşünme gibi beceriler eğitim sisteminin kazandırması gereken en önemli özellikler olarak öne çıkıyor. İnovasyonda yetkinleşmenin ancak bu becerilere sahip insanlarla mümkün olduğu bilinciyle eğitim sisteminde araştırmacılığın ve yenilikçiliğin ön plana çıkarılmasını,  inovasyon politikalarımızın amacına ulaşması için vazgeçilmez görüyoruz.

Üniversite-sanayi işbirliği, teknoloji ve inovasyon ekosistemi açısından kritik bir diğer faktör. Ülkemizde kurulmaya başlanan Teknoloji transfer ofislerinin yaygınlaştırılması hususunda, özellikle bu ofislerin sunduğu hizmetlerin kalitesine odaklanmak gerekiyor. İhtiyaçlar dikkate alınarak bölgesel ya da sektörel ofislerin kurulması bu ofislerin deneyim ve kalitesinin de artmasını sağlayacaktır. Üniversite-sanayi ortak projelerinin her aşamasında, her iki tarafa da destek verebilecek yeteneğe sahip uzmanların Teknoloji transfer ofislerinde görev yapması için, uzmanlaşma seviyesinin artmasına yatırım yapılması ayrıca önem taşımaktadır.

Son olarak, Ar-Ge ve teknoloji ortamının bir diğer önemli başlığı olan, Ar-Ge ve teknoloji yoğun başlangıç seviyesindeki girişimlerin önemine değinmek istiyorum. Ödüllerimize başvuran firmalara baktığımızda özellikle mikro ve küçük ölçekli firmaların hepsi birer başarılı girişimcilik örneğidir. Bildiğiniz gibi dünyada da teknoloji ve inovasyon odaklı girişimler, 21. Yüzyılın ekonomisini şekillendiren şirketler oldular. Pek çok ülkenin toplam gelirini katlayacak cirolara sahip, dünyanın en büyük teknoloji firmalarının neredeyse hiçbiri 15 sene önce kurulmamıştı bile... Buradan hareketle, girişimcilik ekosisteminin iyileştirilmesine büyük önem atfediyoruz. Özellikle erken aşama girişimlere yönelik önemli mevzuat değişikliği çalışmaları ve yeni destek mekanizmaları geliştirilmekte olduğunu görmekten dolayı memnuniyet duyuyoruz.

Değerli misafirler,

Birazdan 10. Teknoloji Ödüllerini kazananları hep beraber öğreneceğiz. Bu heyecanlı süreçte görev alan, etkinliğimize destek veren herkese teşekkürlerimi sunmak istiyorum.

Her zaman söylediğimiz gibi etkinliğimizin değerini, ödülümüze başvuran firmalar ve projelerinin değeriyle ölçüyoruz. Finale kalan, mikrodan büyüğe çeşitli ölçeklerdeki firmaların projelerinin, teknoloji ve inovasyon açısından sofistikasyonunu çok heyecan verici buluyorum... Bu süreçte kendini sınama cesareti gösteren tüm firmaları içtenlikle tebrik ediyorum.