TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner'in 4. BM En az Gelişmiş Ülkeler Konferansı “Kadınların Küresel Değer Zincirlerine Dahil Edilmesi için İş Dünyası ve Kalkınma Vakaları” Semineri Açılış Konuşması

 

Sayın Müsteşar, değerli misafirler,
 
Türk iş dünyasını temsil eden, kamu yararına çalışan bir kuruluş olan TÜSİAD, sürekli iyileştirmeler yoluyla, yatırım ortamı ve sosyal refahın, istihdamın, verimliliğin, yenilikçi kapasitenin ve eğitimin geliştirilmesini temel görevleri arasında görüyor. TÜSİAD, aynı zamanda başta ekonomi olmak üzere hayatın tüm alanlarında kadınların konumunun güçlendirilmesinin de büyük bir destekçisidir.
 
Sürdürülebilir büyüme oranlarının yakalanması ve toplumda refahın sağlanması isteniyorsa, kadınların ekonomik yaşama katılımının ekonomik kalkınmanın destekleyici değil, yaşamsal bir unsuru olduğunun vurgulanması önemlidir. 
 
Çeşitli araştırmaların da ortaya koyduğu üzere, kadınların istihdam oranının iyileştirilmesi ile yoksulluğun azaltılması, yüksek ekonomik büyüme ve daha iyi yönetişim arasında bir ilişki bulunuyor. Ayrıca, çalışan kadınların, çalışmayan kadınlara kıyasla çocuklarının eğitim ve sağlığı ile ilgili kararların verilmesinde daha fazla rol alması da gelecek kuşakların refahını olumlu yönde etkiliyor.
 
Ekonomik açıdan daha bağımsız olan kadınlar, aynı zamanda aile ve toplum içindeki statülerini de yükseltiyorlar. Kadınların ekonomiye katılımının önünün açılması, hayatın birçok alanındaki engellerin aşılmasını da kolaylaştırıyor. Bununla birlikte, kadınlar çalışma hayatına erişim kazanmakta zorluklarla karşılaşıyorlar. Toplum tarafından erkekler ile kadınlara yakıştırılan geleneksel roller, eğitime erişimdeki sorunlar, çalışma hayatı ile aile arasında bir denge kurulmasına yardımcı olacak mekanizmaların bulunmayışı gibi sorunlar, kadının yaşamını özellikle zorlaştırıyor.
 
Kadının profesyonel olarak çalışma hayatındaki rolünü iyileştirmeye olan ihtiyacın yanı sıra, girişimcilik de, ülkeye ve ekonominin türüne bakılmaksızın, kadının potansiyelinin gerçekleştirilmesi ve kadınlara iş fırsatları sağlanmasında son derece etkili bir kanal olarak kullanılabilir. Kadın girişimcilerin, finansal sorunlarını azaltmak için uygun koşullarla kredi tesis edilmesi ve finansal destek sağlanması gibi özel tedbirlerin alınması gerekiyor.
 
Bireyleri eşit katma değerli paydaşlar haline getirecek fırsatlar yaratmamız gerekiyor. İşte bu yüzden de, işe kadının toplum ve ekonomideki rolünün güçlendirilmesine yönelik perspektifimiz ile başlamamız gerektiğine inanıyorum. Siyaset, özel sektör ve sivil toplumun önde gelen isimleri ve karar vericileri kadının güçlendirilmesi ile ekonomik ve sosyal gelişimine ne kadar büyük bir öncelik verirse, bilinç yaratmaya yönelik etkileri de o kadar güçlü olacaktır.
 
Sizlerin de bildiği gibi, “toplumsal cinsiyetin ana akımlaştırılması,” tüm politikalar, programlar ve mevzuatta cinsiyetler arası eşitliği değerlendiren bir kamu politikası kavramıdır. Artık, kadınların güçlendirilmesini sağlamak üzere özel sektöre bir “cinsiyet gözlüğü” sunan, UNIFEM ve UN Global Compact’in “Kadınların Konumlarının Güçlendirilmesi İlkeleri”ne sahibiz. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasında liderliğin öneminden bu konuya duyarlı insan kaynakları politikalarına, mesleki eğitimden kadın girişimciler ile iş ilişkilerinin desteklenmesine kadar, bu ilkeler, iş yeri, pazar yeri ve toplumda cinsiyet eşitliği arayışımızda yolumuzu aydınlatacak.
 
Bu ilkeler ve çözüm sürecini destekleyen şirket örneklerinin artışta olması bizleri de cesaretlendiriyor. Bunun yanı sıra, ilerlemenin nasıl gerçekleştirilip ölçüleceğine dair yaklaşımların belirtilmesi de önemli. Paydaşlar arasındaki etkileşim son derece önemlidir. Hükümetler ve kamu kuruluşları ile özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının kadını ekonomik faaliyetlere ne şekilde dahil ve entegre ettiklerini yeniden gözden geçirmelerinin zamanı artık geldi. 
 
Değerli Misafirler,
 
Türk toplumunda, kadınların üst düzeyde temsil edildiği dikkate değer örnekler bulunmasına rağmen, cinsiyetler arası eşitlik, önemli bir zorluk olmayı sürdürüyor. Kadınların işgücüne katılım, istihdam ve eğitime erişim oranları halen AB ve OECD ülkeleri arasında en düşük düzeylerde seyrediyor. Yelpazenin diğer ucunda, kadınların avukatlık, profesörlük ve doktorluk gibi belirli mesleklere katılımı nispeten güçlü. Türkiye’de çok uluslu ve ulusal şirketlerin üst düzey yönetimlerinde yer alan kadınların sayısı da yine dikkat çekici düzeylerde bulunuyor.
 
Her ne kadar kadınların iş yaşamında artan temsil oranı, toplumdaki algılamaların değiştiğini kanıtlayan, dikkat çekici düzeylerde olsa da, mevcut resim tatmin edici olmaktan uzak ve önümüzde gidecek uzun bir yol bulunuyor. Kadınların istihdamını artırmaya yönelik kapsamlı bir stratejiye sahip olmamız gerekiyor. Başarı hikayelerinin sayısını artırmak ve kadınların konumlarını güçlendirmek için, nüfusumuzun yarısını oyunun dışında tutarak güçlü, kalkınmış bir ülke haline gelmenin mümkün olmadığı anlayışı doğrultusunda stratejilerimizi şekillendirmeye devam etmeliyiz. Bu bakımdan, kadınların haklarını kullanmaya teşvik edilmesi, siyasi iradenin harekete geçirilmesi ve yasalar ile bunların uygulamadaki yansımalarının izlenmesi hayati önem taşıyor.
 
TÜSİAD’ın, bir baskı grubu olarak kadınlarla ilgili meselelerde bilinç oluşturmak üzere akademik raporlara ön ayak olan, en son gelişmeleri, politikaları takip eden, seminerler ve toplantılar düzenleyen bir “Kadın-Erkek Eşitliği Çalışma Grubu” bulunuyor.
 
Son olarak, bu yıl 14 Ocak tarihinde, “Çalışma Hayatında Kadın” konulu bir konferans düzenledik. Konferansta, TÜSİAD tarafından hazırlanan bir kısa film de gösterildi. Filmde, kadınlar çalışma yaşamındaki sorunları gerçek yaşamdan deneyimleri ile ifade ediyorlar. Bunun yanı sıra, iş, sanat, spor ve politika gibi, farklı alanlardan tanınmış erkekler, konu ile ilgili mesajlar veriyorlar. Film, kadınların ekonomik yaşama katılımının, ister kadın isterse erkek olsun, tüm toplumu ilgilendiren sosyal bir mesele olduğu anlayışı ile hazırlandı. Sizlere de filmi izlemenizi tavsiye ederim. Filmin, İngilizce alt yazıları da bulunuyor. Filme, TÜSİAD’ın web sitesinden erişebilirsiniz.
 
Geçen hafta, Türkiye hükümetler, iş dünyası ve STK’lardan etkili kadın liderleri bir araya getiren, Küresel Kadınlar Zirvesi’ne ev sahipliği yaptı. Bugünkü etkinliğimizde ise, kadınları küresel değer zincirlerine dahil etmenin yararlarını ve zorluklarını keşfedeceğiz. Bu tür etkinliklerin, kadınların önündeki ekonomik fırsatların dünya çapında iyileştirilmesine yardımcı olacağına da inanıyorum.
 
Konuşmama son vermeden önce, bu etkinliği birlikte düzenlediğimiz ortaklarımız UN Global Compact,, BM Women ve ITC’ye ve değerli katkılarından ötürü konuşmacılara teşekkür etmek istiyorum.
 
Son olarak, Sayın Güler Sabancı’ya, Kadınların Konumunu Güçlendirmeye Yönelik CEO Destek Bildirgesi’ni imzaladığı için teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Kendisinin imzasının diğer şirketleri de bu ilkeleri desteklemeye teşvik edeceğine inanıyorum. Teşekkür ederim.