TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner'in "Yeni Türk Ticaret Kanunu: Sorumluluklarınızı Biliyor Musunuz?" Semineri Açılış Konuşması

İlgili Dosyalar

Sayın Bakanım, Değerli Katılımcılar ve Saygıdeğer Basın Mensupları,

 

TÜSİAD adına hepinizi saygıyla selamlıyorum. İş yapma kültürü açısından reform niteliği taşıyan Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun getirdiği değişiklikleri ele alacağımız toplantılarımızın ilkine hoş geldiniz.

 

Bildiğiniz gibi uzun zamandır TBMM’nin gündeminde bulunan, Türk Ticaret Kanunu Paketi geçtiğimiz ay yasalaşmıştır. Bu paketin yasalaşma sürecini Türkiye’de partilerimiz arasında uzlaşma kültürü açısından çok önemli buluyoruz ve uzlaşma gerektiren partiler üstü diğer konular için de bu zorlu sürecin bir örnek teşkil etmesini umuyoruz.  Bu çerçevede, uzun süredir beklediğimiz bu pakete olan ikame edilemez katkılarından dolayı Sanayi ve Ticaret Bakanımız Sayın Nihat ERGÜN’e ve paketin kanunlaşmasında emeği geçen ve desteklerini esirgemeyen başta TBMM olmak üzere tüm paydaşlara tekrar teşekkür ederiz. Bugün burada yeni Ticaret Kanunumuzun mimarı Prof. Dr. Ünal Tekinalp’i dinleme fırsatı bulacağız. Kendilerine de bu uzun süreçte hiç yılmadan ve taviz vermeden çalıştıkları için teşekkür ederiz.

 

Saygıdeğer konuklar,

 

1990’ların sonundan beri birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülke ticaret kanunlarında reform çalışmalarını başlatmıştır. Bunun arkasındaki neden tüm ülkeler için hemen hemen aynı. Küreselleşmeden doğan baskılar ve rekabet, hissedarların sayısındaki hızlı büyüme ve yapısındaki değişiklikler, yeni endüstrilerin ortaya çıkması ve finansal ortamda yaşanan çarpıcı farklılaşma. 

 

Büyük resme baktığımızda ise domino taşı gibi ilerleyen bu reform serisinin en büyük amacının ekonomilerin konuştukları dilleri ve uygulamaları birbirilerine yakınlaştırma çabası olduğunu görüyoruz. Bu sayede daha çok doğrudan yabancı yatırım çekmek için mücadele eden ülkeler büyük bir avantaj sağlamayı hedeflemekte. 

 

Dünya Ekonomik Forumu, OECD ve Dünya Bankası gibi birçok çok uluslu örgüt de bu yakınsamayı ölçmek için bir seri karşılaştırmalı rapor çıkartıyor. Bu raporların üst sıralarında yer almak için de ülkeler adeta yarışıyor. Yatırımcıların kararlarını birebir etkilediği bilinen bu raporların açıklanması ile birlikte yatırım ortamını etkileyen, vergi, izinler, yatırım yeri gibi konularda zayıf noktalar ve öncelikler belirlenerek hemen bir sonraki senenin sıralaması için eylem planları oluşturuyor. Çünkü yatırımları çekmek için kayıp edecek zaman yok…

 

Saygıdeğer konuklar,

 

Dünya bu şekilde evrilirken, pazara yeni oyuncular girerken ve tüm oyuncular yeni oyunlarını kurarken, bizim dışarıda kalıp bekleme lüksümüz yok.  Türkiye büyüme ivmesini makro reformlar ile ateşledi, ancak büyümenin sürdürülebilir kılınması çoğu zaman ateşlemekten daha zor ve uzun bir süreç gerektiriyor. Bunun için mikro reformlara ağırlık verilmesi gerekmekte.

 

TÜSİAD olarak her aşamasını yakından takip ettiğimiz ve destek verdiğimiz Türk Ticaret Kanunu Paketinin yasalaşmış olmasını bu anlamda son derece önemli buluyoruz. Yasa yürürlüğe girdiğinde şirketlerimiz şeffaflaşacak ve paydaşlarına hesap verebilir bir hale gelecektir. Bu yapı ile şirketlerimize uluslararası piyasalarda güven artacak ve şirketlerimiz küresel rekabete entegre olabilecek. Başarıda sürekliliğin anahtarı da işte burada…

 

Bu çerçevede, bu başarıyı kalıcı hale getirebilmek için Türk Ticaret Kanunu paketinin yasalaşması ile kazandığımız reform ivmesinin devamlılığının sağlanması gerekmektedir. Üretkenlik artışı ve istihdam yaratma gibi etkileri göz önünde bulundurularak doğrudan yabancı yatırım tercihlerinin ülkemize çekilebilmesi için:

 

  • bürokratik süreçler sadeleştirilmeli
  • fikri haklar alanında yaşanan karmaşaya bir an evvel bir son verilmeli
  • daha modern bir vergi sistemi oluşturulmalı ve
  • kayıtdışı ekonomi ile sonuç odaklı ve güçlü bir mücadele başlatılmalıdır.

 

Değerli dinleyiciler,

 

Vurgulamak istediğim önemli bir nokta daha var.

 

Küreselleşme süreci dünya genelinde kayıtdışı ile ilgili dinamikleri etkilemektedir. Çok önemli bir yanılgıdan bahsetmek istiyorum. Artan rekabet kayıtdışılılıkla ikame edilir şeklinde bir anlayış zaman zaman gündeme geliyor. Oysa bir ekonominin sürdürülebilir kalkınmayı sağlaması, ancak kayıtlı bir sistem ile başarılabilir. Kayıtsız bir ekonomi verimsiz yapısı nedeni ile ölçek ekonomisine ulaşamaz ve küresel rekabette tutunamaz. KOBİ stratejisine de bu anlayışla yaklaşılması gerektiğini düşünüyoruz. Yeni Türk Ticaret Kanunu ile kayıtlı ekonomiye geçiş adına büyük bir adım atıldığına ve de zihinlerdeki paradigmayı değiştirebileceğimize inanıyorum.

 

TÜSİAD hiç şüphesiz ki kayıtlı ekonomi içerisinde büyümeye devam ediyor. O yüzdendir ki, toplam refahın kritik bir bileşeni olan ve devlet bütçesine önemli katkıda bulunan vergi gelirlerine de TÜSİAD çatısı altında toplanmış olan kurumların katkısı yadsınamaz boyuttadır.

 

Değerli konuklar,

 

TÜSİAD olarak, yasanın yürürlüğe girme sürecini yakından takip edeceğiz ve yasanın özüne sadık kalınması yönünde desteğimizi sürdüreceğiz.

 

Yatırım ve iş yapma ortamının iyileştirilmesi için kazandığımız bu ivmenin devam etmesi şart. TÜSİAD olarak biz de üzerimize düşen görevi yerine getirmeye hazırız. Bu çerçevede, önümüzdeki aylarda, Yeni Türk Ticaret Kanunun getirdiği önemli değişiklikleri konular bazında ele alan toplantılarımıza devam edeceğiz. Toplantılarımızın:

  • ikincisi 11 Mart tarihinde anonim şirketin kuruluşu, yönetim kurulu, genel kurul ve paysahipliği hakları,
  • üçüncüsü, 1 Nisan tarihinde esas sözleşme değişikliği, pay ve payın devri, fesih velimited şirket ve
  • sonuncusunun ise 22 Nisan tarihinde birleşme – bölünme – tür değiştirme ve şirketler topluluğu hukuku üzerine olmasını planlıyoruz.

 

Salondaki katılımı ve ilgiyi görünce değişime hazır olduğumuzu anlıyorum.

 

Seminerimizde açılış konuşması yapmak üzere davetimizi kabul eden ve süreçte çok değerli katkıları olduğuna inandığımız Sanayi ve Ticaret Bakanımız Sayın Nihat Ergün’e konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet ediyorum.

 

Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim.