TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner'in YOİKK Toplantısı Konuşması

Sayın Bakanım, Değerli Müsteşarlar, Değerli Özel Sektör ve Kamu Kurum ve Kuruluşlarımızın Temsilcileri,

Öncelikle hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. YOİKK ortamı gerçekten bizleri bir araya getiren önemli bir mecra oluşturdu, özellikle Kızılcahamam zirveleri bu süreçte artık kurumsal bir yapı kazandı. Türkiye’de maalesef başlanılıp sürdürülemeyen bir çok iyi niyetli girişim tecrübe ettik. Ancak YOİKK bunları geride bıraktı ve kararlı bir şekilde yoluna devam ediyor, tüm katkı verenleri kutlamak isterim. Malumunuz TÜSİAD olarak Avrupa girişimcilerinin şemsiye örgütü olan BUSINESSEUROPE’a yaklaşık 25 yıldır Türkiye’yi temsil ediyoruz. Oldukça başarılı bir kurum ve çok yararlandığımızı belirtmek isterim. YOİKK’in gündemi ile BUSINESSEUROPE’un gündemi büyük ölçüde çakışıyor ancak bizim bir farkımız var: Avrupa’nın bir YOİKK kurumu yok, dolayısıyla bu mecrayı korumak ve geliştirmenin önemini bir kez daha vurgulayarak konuşmama başlamak isterim..

Değerli Katılımcılar,

2008 yılında başlayan finansal krizin nedenleri ve sonuçları geçtiğimiz 2 sene boyunca analiz etmeye çalıştık, ülkemizin en az zararla daralma sürecinden sıyrılması için ortak çaba gösterdik ve süreçten diğer ülkeler gibi, bir seri ders çıkarttık. Bu öğrenme süreci hem kamu otoriteleri için geçerli hem de biz özel sektör için geçerli.

Ama en temel tespitimiz, sonuç olarak küreselleşmenin mesafe kat ettiğidir. Bugün her ülke 3-5 sene önceye göre daha geniş bir alanda ve daha yüksek bir etkileşim ile hareket ediyor, rekabet ettiğimiz alan eskiye göre çok daha geniş. Değişiklikler oldu, zengin ülkeler artık eskisi kadar zengin değil, yeni sanayileşen ülkeler de nispeten daha müreffeh. Büyümenin sürükleyici gücü, görülebilir gelecek için, Türkiye’nin de içinde bulunduğu yeni sanayileşen piyasa ekonomileri olacak…

Aynı çerçevede, iktisadi birimler ile devlet arasında da daha kapsamlı bir işbirliği anlayışı ve ihtiyacı gelişti; kısıtlı kamu kaynaklarının daha verimli kullanılması artık daha önemli bir olgu haline geldi; makro alanda artık oyun alanı yok denecek kadar sınırlı; artık başarılı bir para ve maliye politikasından bahsetmiyoruz, çünkü bu alanda tüm ülkeler başarılı olmak zorunda; kuralları belli bir küresel para ve maliye politikası anlayışı var artık.

İşte bu anlayış bizleri, ekonominin zaten asıl itici gücü olan, piyasa ekonomisi ve rekabete olgusuna getiriyor.

Krizin yarattığı toz duman ortadan kalktıkça, makro politikalarda yolun sonunda gelindiği daha iyi anlaşılacak ve rekabet ve rekabeti belirleyen iş ve yatırım ortamı olguları ile daha doğrudan karşı karşıya kalacağız. Ülkeler artık mikro reformlar bağlamında birbirleri ile yarışacak, bu yolla cazibe alanları yaratmaya çalışacaklardır. Artık etkili makro politikalardan değil, daha fazla “sürdürülebilir büyüme” olgusundan bahsediyor olacağız.

Bizim elimizde ise halihazırda uzun zamandır yürüttüğümüz bir mikro reform platformu mevcut. Bu platforma büyüme sürecinin mikro reformlarla desteklenmesinde önemli görevler düşmektedir. Hem Türkiye uygulamasında  başarıya ulaşmış, hem de uluslararası arenada örnek niteliği kazanmış olan YOİKK platformu bize rehberlik edebilecek önemli bir fırsattır. Unutmamalıyız ki, gerek kamu gerekse özel sektör olarak burada aynı masa etrafında ve ortak bir amaç doğrultusunda toplanıyoruz.  Kısacası, aynı taraftayız...
 
Değerli Temsilciler,

Son iki günde YOİKK platformunun desteği ile yatırım ortamının iyileştirilmesi için tamamlanan eylemlerin bir değerlendirmesini yapma fırsatımız oldu. Eylem maddelerinin sayısını belirlemede etkinlik ve gerçekleştirilebilirlik kriterlerinin esas alınması ile teknik komiteler bazında eylem maddelerinin sayıları azalmış olsada, belirlenmiş olan bu eylem maddelerinin neredeyse % 50’ye yakını tamamlanmıştır, ki bu da önemli bir başarıdır. Bunun koordinasyonunda başta Hazine Müsteşarlığı olmak üzere sürece katkı veren tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür ederiz.

Son derecede önemsediğimiz bu platformun, amacı doğrultusunda; kamu ile özel sektörün işbirliği içerisinde yatırım ortamının iyileştirilmesi yönündeki çalışmalar gerçekleştirmesinin önemine bir kez daha vurgu yapmak isteriz. Türk Ticaret Kanunu paketinin yasalaşma süreci partilerimiz, kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör arasındaki uzlaşmaya çok güzel bir örnektir. TÜSİAD olarak her aşamasını yakından takip ettiğimiz ve destek verdiğimiz bu paketin, yürürlüğe girme sürecini de yakından izleyeceğiz.  Yasanın özüne sadık kalınması yönündeki desteğimizi sürdüreceğiz.

Bu noktada TÜSİAD olarak YOIKK eylem planları çerçevesinde son derece önem verdiğimiz bazı noktaları burada vurgulamakta fayda görüyorum.
Kayıtdışı ekonomi uzun süredir çözmeye çalıştığımız bir sorun.  Bildiğiniz gibi kayıtdışı ekonomi ile mücadelenin en önemli ayağı sosyal mutabakatın tüm paydaşlar tarafından sağlanmasıdır.  Salondaki katılımcılara baktığımda bu mutabakatın paydaşlarını burada görüyorum.  Bu çerçevede, eylem maddelerimizi planlarken, kayıtdışı ekonomiyle mücadele bakış açısını korumamız gerektiğine inanmaktayız. Geçtiğimiz günlerde, EKK gündemine “kayıt dışı ile mücadele eylem planının” alındığını ve yeni dönem için bir dizi eylem öngörüldüğünü memnuniyetle öğrendik, bu plana tüm kurum ve kuruluşlarımızın katkı vermesini ve bu eylem planı ile YOİKK gündemlerinin zaman zaman ilişkilendirilmesinin yararlı olacağını ifade etmek isterim.

Öte yandan,  Haziran ayında gerçekleşecek olan genel seçimler nedeniyle yasama yılının bu sene daha kısa olacak olması, bu dönemki eylem planlarının seçiminde oldukça belirleyici olmuştur. Özellikle yasal düzenleme gerektiren eylem maddelerinin 2012 yılına bırakılması söz konusu olmuştur.  Ancak Teknik Komite gündemlerinde 2012 yılını bekleyemeyecek kadar acil olan ve ivedilikle kanun çalışmalarına başlanması gereken çeşitli eylem maddeleri bulunmaktadır.  Bunlardan en önemlisi Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakları Teknik Komitesi’nin gündeminde yer alan Patent ve faydalı model, endüstriyel tasarım ve coğrafi işaretler mevzuatlarındaki hukuki boşluktur. Bu boşluğu 1.5 senedir kamuoyunun gündemine taşımaktayız. Bu konu ülkelerin yatırım ortamı hakkında hazırlanan tüm raporlarda karşımıza çıkmaktadır.  Her sene sıralamada yerimizi kaybetmekteyiz. Geçen sene 133 ülke arasında 105. sıradayken bu sene 117. sıradayız. Bu konu seçim gündeminden bağımsız bir an evvel çözülmeli, ilgili tüm paydaşların görüşlerinin de alınarak hazırlanacak mevzuatın caydırıcılığı mutlaka gözetilmelidir.
TÜSİAD olarak daha önce de değişik mecralarda dile getirdiğimiz üzere devlet yardımlarının piyasa ekonomisi normlarından uzaklaşmamasına azami dikkat göstermek gerekmektedir. Bu bağlamda; “Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar”ın revizyonunun:

1. Yüksek katma değer oranlarını yakalamamıza destek olacak teknoloji üretimi, seçimi ve kullanımı desteklerini,
2. İnovasyon kapasitesini artıran bölgesel kümeleşme desteklerini- (ki bu, bölgelerimiz arasındaki gelişmişlik farklarının giderilmesi için de çok önemlidir.)
3. Sektör ve bölge ayrımı gözetmeksizin, özellikle beşeri veya maddi altyapıya yönelik olağanüstü yüksek yatırım gerektiren proje desteklerini kapsamasını desteklemekteyiz. Bu anlayışla bir destek mekanizmanın oluşturulmasına, TÜSİAD olarak elimizden gelen destek ve katkıyı sağlamaya hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum.

Son olarak YOIKK’ın yapısı ve işleyişi hakkında birkaç düşüncemi sizlerle paylaşmak istiyorum. Misyonunu tamamlamış, ya da şartlar nedeniyle misyonunun değiştirilmesine ihtiyaç olan teknik komitelerimizin belirlenmesi, zamanımızı ve kaynaklarımızı daha verimli kullanmamızı sağlayacaktır. Ayrıca tüm paydaşların katılımını sürekli kılmak amacıyla başta Yönlendirme Komitesi toplantıları olmak üzere tüm Teknik Komite toplantılarının makul bir süre öncesinde taraflar ile paylaşılmasının son derece önemli olduğunu yeniden dile getirmek istiyorum.

Değerli Katılımcılar,

Bildiğiniz gibi bu toplantıda, teknik komitelerimizin önümüzdeki yıl içerisinde gerçekleştirmeyi planladığı faaliyetlere ilişkin eylem planlarını gözden geçirmekteyiz. Bu çerçevede, öncelikle teknik komitelerde görev alan herkese değerli katkılarından ötürü teşekkür ediyorum.  Bu eylem planlarının gerçekleştirilmesi ile önümüzdeki dönemde küresel rekabet gücümüzün artacağına inanıyoruz. Bu süreçteki misafirperverliğinden ötürü Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne çok teşekkür ediyoruz.

Detaylı görüşlerimizi teknik komite eylem planlarının üzerinden geçerken sizlerle paylaşacağız.

Beni dinlediğiniz için çok teşekkür ediyorum.