TÜSİAD, Durban’da düzenlenen BM İklim Değişikliği Konferansı’nda iklim değişikliği ile mücadele konusunda Türk özel sektörünün görüşlerini aktardı

13 Ara 2011 İlgili Dosya
TÜSİAD, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından Güney Afrika’nın Durban kentinde düzenlenen İklim Değişikliği 17. Taraflar Konferansı’na Türk iş dünyasını temsilen katılarak görüşlerini aktardı. BM İklim Değişikliği Sekretaryası’na “İş Dünyası ve Sanayi Sivil Toplum Kuruluşu” (BİNGO) alanında akredite kuruluş olarak TÜSİAD, 7 kişilik bir heyetle hem BINGO grubu, hem de Türk resmi heyeti içerisinde konferansa katılım sağladı. 
 
TÜSİAD Konferans kapsamında 7 Aralık 2011 tarihinde “İklim Değişikliğiyle Mücadelede Türk Özel Sektörünün Rolü” başlıklı bir etkinlik düzenledi. 17. Taraflar Konferansı’nda Türkiye adına gerçekleştirilen tek etkinlik niteliği taşıyan toplantıda, Türk özel sektörünün iklim değişikliğiyle mücadele boyutunda özellikle azaltım politikalarındaki katkısı ve rolü ele alındı. Konferans kapsamında Durban’da bulunan TC. Kalkınma Bakanı Cevdet YILMAZ, TÜSİAD’ın etkinliğinde bir açılış konuşması yaptı. Bakan YILMAZ, konuşmasında Türkiye’nin ulusal şartları ve kabiliyetleri çerçevesinde küresel iklim değişikliğiyle mücadele çabaları doğrultusunda çalışmalar yaptığını ifade belirtti. 
 
Toplantıda ayrıca, Zorlu Enerji Grup CEO’su Murat Sungur BURSA, Dünya Ticaret Örgütü Ticaret ve Çevre Bölümü Direktörü Vesile KULAÇOĞLU, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Karbon Yöneticisi Friso De JONG konuşmacı olarak yer aldı. T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı temsilcileri de “Türkiye’nin İklim Değişikliği İkinci Ulusal Bildirimi” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. 
 
TÜSİAD’ın kurucusu olduğu İklim Platformu Dönem Sözcüsü ve TÜSİAD Üyesi Levent ÇAKIROĞLU da “Dünya İklim Zirvesi”ne panelist olarak katıldı. ÇAKIROĞLU, Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi’nin “World Business Day” konferansına da katılarak Türk iş dünyası adına konuşma yaptı.
 
TÜSİAD’ın BM İklim Değişikliği 17. Taraflar Toplantısı kapsamındaki önerileri şu şekildedir:
 
AB uyum hedefleri ve iklim değişikliği kapsamında ciddi bir yükümlülük altında olan sanayi ve özel sektöre, ilgili müzakere ve uyum sürecinde aktif rol tanınmalı ve ülke pozisyonlarının oluşturulmasında bilgi ve deneyimine başvurulmalıdır.
 
Ulusal kapasitenin oluşturulması sürecinde sorumlu iş sektörleri ile güçlü bir ortaklık kurulmalı, sektörel bazda mevcut durum değerlendirmeleri, 2020 ve sonrası senaryoları ve iklim değişikliğine uyum ve etkilerin azaltımı için eylem planları hazırlanmalıdır.
 
Sera gazı emisyonlarının uluslararası bir çaba ile azaltılması için sorumluluk sahibi bir ülke olarak Türkiye, iklim değişikliği ile mücadele konusunda oluşacak yeni düzende kendi özel şartlarına uygun bir şekilde etkili bir rol almalıdır.
 
İklim değişikliği ile mücadelede hedefler belirlenirken, enerji politikaları, yatırım alanları, dış ticaret, yerel yönetimler, sağlık, sanayileşme, bölgesel kalkınma gibi çeşitli yatay kesen hususlar entegre bir şekilde ele alınmalıdır.