Koç Üniversitesi ve TÜSİAD ortaklığı ile oluşturulan Ekonomik Araştırma Forumu (EAF) kapsamında “2020 Yılında Türkiye Ekonomisi” başlıklı bir konferans düzenlendi.
Hakan Güldağ’ın yönetiminde gerçekleşen ve Uğur Gürses, Zümrüt İmamoğlu, Seyfettin Gürsel, Selva Demiralp ve Cevdet Akçay’ın yer aldığı panelde ekonomik gelişmeler farklı yönleriyle ele alındı ve önümüzdeki dönemde Türkiye ekonomisinin sürdürebilir büyümeyi sağlayabilmesinin önündeki riskler ve fırsatlar değerlendirildi.
Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Barış Oran ekonomide verimliliğin ve teknoloji yatırımlarının artırılması gerektiğine vurgu yaptı ve verimlilik artışı sağlayacak reformların bütüncül bir tutumla ele alınması gerektiğinin altını çizdi. Barış Oran 2019 yılı hakkında yaptığı değerlendirmede özellikle inşaat ve tarım sektöründe yaşanan istihdam kaybına dikkat çekti ve kur şoku yüzünden finansman maliyetleri artan şirketlerin dış borçlarını ödediği bir dönem geçirildiğini ifade etti.
Küresel ekonomide oluşan ılımlı havaya ve Türkiye’nin potansiyeline dikkat dikkat çeken Barış Oran 2020 yılı hakkında şu değerlendirmede bulundu; “Ekonomik açıdan 2020 yılının 2019 yılından daha olumlu bir seyir izleyeceğine inanıyoruz. Bu canlanmanın iş dünyasının diğer kesimlerine de yansıyıp, daha kalıcı ve sürdürülebilir olmasını umut ediyoruz. Türkiye, uzun zamandır tasarladığı reformları hayata geçirirse, büyümeyi sürdürülebilir kılma şansına sahiptir.”
Barış Oran konuşmasını şu görüşlerle noktaladı; “Önümüzde küresel ekonomi açısından olumlu bir dönem mevcut. Bunu, Türkiye’nin uzun vadeli büyümesine temel oluşturacak bir stratejiyi uygulamaya başlamak için kullanma fırsatına sahip olduğumuza inanıyoruz. Kısa vadede yaşadığımız sorunlar ne olursa olsun geçmişte pek çok krizi, pek çok zorlu dönemi geride bırakıp yolumuza daha güçlü bir ekonomi, daha güçlü bir demokrasi ve daha müreffeh bir toplum olarak devam etmeyi başardık. Şimdi de aynı potansiyelimizin olduğuna inanıyoruz. TÜSİAD’da bu amaç için çalışmaya devam ediyoruz ve edeceğiz”.
Panelde ekonomistler kredi döngülerinin sürdürülebilir bir büyümeye dönüşebilmesi için potansiyel büyümeyi artıracak yapısal reformların gerekliliğinin altını çizdi. Enflasyon trendinin yumuşama göstermekle beraber henüz düşüşe geçmediği, para politikasında bunun dikkate alınması gerektiği belirtildi. İşsiz sayısının 4 milyonun altına inmesi için %4’ün üzerinde bir büyümeye ihtiyaç olduğu, büyümenin sağlıklı bir şekilde bu oranların üzerine çıkamadığı durumda işsizliğin uzun süreye yayılma ihtimali olduğu uyarısı yapıldı. Yatırımları artırmak için öngörülebilirliğin artırılması, verimlilik artırıcı reformların yapılması ve ekonomide güveni artırıcı bir yaklaşımın öneminin altı çizildi.
