Avrupa Birliği Entegrasyonunun Geleceği: Reform Çağrısı Raporu

TÜSİAD, Avrupa’nın geleceği hakkındaki tartışmalara yapısal analizler getirmek amacı ile İsviçre ve Polonya’daki muadil kuruluşları (sırasıyla Economiesuisse ve Lewiatan) ile işbirliği içinde “The Future of European Integration – A Reform Call / Avrupa Birliği Entegrasyonunun Geleceği: Reform Çağrısı” başlıklı bir rapor çalışması yürütmüştür.

“Makro Ekonomi – Para Birliği”, “ Mikro Ekonomi – Rekabet”, “Uluslararası İlişkiler” ve “Kurumsal Yönetişim” ana temalarına ilişkin reform önerileri içeren ve lansmanı bugün (04 Aralık 2014) European Policy Center ortaklığında Brüksel'de düzenlenen rapora ilişkin çalışmalar, Avrupa Komisyonu Eski Başkan Yardımcısı Günter Verheugen’in koordinasyonunda, AvenirSuisse, Think Tank,  Boğaziçi Üniversitesi-TÜSİAD Dış Politika Forumu ve DGAP kıdemli araştırmacısı Dr. Cornelius Adebahr'ın bilgi ortaklığında sürdürülmüştür.

Küresel, rekabetçi ve daha geniş bir Avrupa’ya karşı kurumsal olarak verimli, derin bir Euro Bölgesi” savını sunan kısır döngü yalnızca ilerici bir yaklaşımı benimseyen, yaratıcı bir kurumsallıkla kırılabilir. Makroekonomik yakınlaşma ve ticaretten, uluslararası ilişkiler ve enerjiye kadar önemli politika alanlarını göz önünde bulunduran tartışmaların sonucunda rapor içerisinde kısa va orta vadeli, pragramatik bir dizi reform önerisi hazırlanmıştır.  Bu vesileyle rapor içerisinde sunulan değerlendirmeler aracılığıyla Avrupa Birliği reform gündemine yapıcı şekilde katkı sağlanması hedeflenmektedir.
 

Raporun Çıkış Noktası, Günter Verheugen AB Komisyonu Eski Başkan Yardımcısı ve  AB Entegrasyonunun Geleceği: Reform Çağrısı  Raporu Koordinatörü

"Avrupa Parlamentosu’nun yenilenmesi ve Juncker Komisyonu’nun göreve başlamasıyla Avrupa’nın entegrasyonuna ivme kazandırmak için önümüzde eşsiz bir fırsat var. Kritik bir dönemece giren Avrupa Birliği’nin, temel zaaflarına karşı pozitif bir reform gündemi oluşturması ve bunu, temel güçlerinin üzerine inşa etmesi gerekiyor: iç pazarın potansiyeli; dört özgürlük (malların, kişilerin, sermayenin ve hizmetlerin serbest dolaşımı); serbest piyasa ve adil ticarete bağlılık; ve krizden güçlenerek çıkma iradesi. Kararlı siyasi liderliğe ek olarak esas farkı ekonomi yaratacaktır. Sürdürülemez yükseklikteki işsizlik oranları ile bütün bir nesli eşit fırsatlardan yoksun bırakan genç işsizlik sorunu, toplumun Avrupa entegrasyonuna şüpheci yaklaşımını değiştirmeyi zorlaştırıyor, hatta imkânsızlaştırıyor. Tabi ki bu gerçeğin temelinde sadece ekonomik sorunlar yatmıyor.

Bütün şikayetlerin ve eleştirilerin temelinde merkezi bir zafiyet yatıyor. Kamuoyu araştırmaları, Avrupa Birliği’nde ulusal sorumluluklar ile uluslarüstü ortak karar alma arasındaki dengenin bozulduğu kanısının yaygın olduğunu ortaya koymakta. Avrupa toplumları entegrasyonun derinleştirilmesine bu nedenle itiraz ediyor. “Daha fazla Avrupa” kavramı Avrupa toplumlarında heyecan yaratmadığı gibi, tehdit olarak algılanıyor. Halen azınlıkta olsalar da giderek güçlenen milliyetçi veya Avrupa karşıtı partiler de bu duyguyu körüklüyor. Bu durum, hem Avrupa seviyesinde hem ulusal seviyedeki karar vericilerin siyasi ve ekonomik reform sürecine odaklanmasını ve acil adımlar atmasını gerektiriyor.

Bu değerlendirmeler ışığında  TÜSİAD, Economiesuisse ve Lewiatan'ın inisiyatifiyle, AB reform ajandasına yapıcı öneriler sunan bir rapor çalışması yürütülmüştür. Avrupa Komisyonu Eski Başkan Yardımcısı Günter Verheugen’in koordinasyonunda, AvenirSuisse, Think Tank, Boğaziçi Üniversitesi-TÜSİAD Dış Politika Forumu ve DGAP kıdemli araştırmacısı Dr. Cornelius Adebahr'ın bilgi ortaklığında sürdürülen bu rapor ile mevcut Anlaşmalara bağlı, kısa ve orta vadede netice verebilecek ve pragmatik reform önerileri getirilmektedir.

Alois Bischofberger, Dr. Samuel Rutz ve Dr. Rudolf Walser (Avenir Suisse) tarafından kaleme alınan birinci bölümde, Ekonomik ve Parasal Birlik'in eksikliklerinin ve makroekonomik dengesizliklerin yarattığı sorunlar ele alınıyor. Bu bölümde politika seçenekleri değerlendiriliyor. Dr. Malgorzata Bonikowska (THINKTANK Merkezi) tarafından hazırlanan ikinci bölümde iş ortamı ve iç pazarın tamamlanması için reform ihtiyacına odaklanılıyor. Prof. Hakan Yılmaz (Boğaziçi Üniversitesi – TÜSİAD Dış Politika Forumu) tarafından yazılan üçüncü bölümde özellikle genişleme ve komşuluk politikaları ile küreselleşme konularına bakarak Avrupa Birliği’nin dış politika ihtiyaçları değerlendiriliyor. Dr. Cornelius Adebahr (DGAP) tarafından hazırlanan son bölümde ise acil kurumsal reform seçenekleri ele alınıyor."