Ya pistte kalacağız ya pistten çıkacağız

26 Şub 2018
Ya pistte kalacağız ya pistten çıkacağız

TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, sanayinin dijital dönüşümünün Türkiye’nin küresel rekabet gücünün arttırılmasında belirleyici faktörlerden biri olacağını belirterek, “Müzik değiştiğinde dans da değişir. Sanayide müzik değişti. Bizim de artık yeni müziğe göre dans etmemiz gerekiyor. Yani, ya pistte kalacağız, ya pistten çıkacağız” dedi.

TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, 2017’deki bütçe açığının milli gelire oranına baktı:

Geçen yıl bütçe açığının milli gelire oranı yaklaşık yüzde 1.5 olarak gerçekleşti...

Ardından bu veriye bakışını ortaya koydu:

Ülkemiz normal koşullarda olsa, o zaman bütçe açığının bu düzeyini eleştirebilirdik. Ancak, içinde bulunduğumuz koşulları dikkate alınca, bu rakamı olumlu değerlendiriyoruz.

2017 büyüme tahminlerini paylaştı:

Geçen yılı yüzde 6.9’luk büyümeyle geride bıraktığımızı tahmin ediyoruz.

Enflasyonun “gizli vergi” olduğunu anımsatıp ekledi:

Enflasyon çift haneli seyrini sürdürüyor. 2018 sonunda yüzde 9.8 olmasını bekliyoruz.

Bilecik, bu yıl “dengeli büyüme” beklediklerini belirtti:

Ekonomik öngörülerde özellikle bizimki gibi bir coğrafyada sürprizlere açık olmakta fayda görüyorum. Bu yılki büyüme beklentimiz yüzde 4.5.

Kredi-mevduat oranının yüzde 140’lara, cari açığın yüzde 5.5’e çıktığına değinip şu uyarıyı yaptı:

İçeride biraz yavaş, dışarıda ise daha hızlı gitmeliyiz. Birden hızlı büyüyüp sonra hızlı yavaşlamaktansa istikrarlı ve sürdürülebilir bir büyüme Türkiye için daha iyi. Finansal koşullar bunu gerektiriyor.

Bu noktada Kredi Garanti Fonu’nun (KGF) altını çizdi:

KGF’nin geçen yıldan artan kaynak ve ödemelerle birlikte 55 milyar liralık devamı dışında yenilenmesini beklemiyoruz. Ayrıca piyasayı canlandırmaya dönük vergi indirimi de öngörmüyoruz.

Kredi-mevduat oranının yüzde 80’lere çekilmesi gerektiğini savundu:

Mali disiplini bozmadan, finansal koşulları zorlamadan büyümenin sağlanmasından yanayız. Bunun yolu verimliliği artırmaktan geçiyor.

Dünyadaki “dijital dönüşüm”e dikkat çekti:

Sanayimizin dijital dönüşümünün Türkiye’nin küresel rekabet gücünün artırılmasında belirleyici faktörlerden biri olacağına inanıyoruz.

Müzik değiştiğinde dansın da değiştiğine işaret etti:

Sanayide müzik değişti. Bizim de artık yeni müziğe göre dans etmemiz gerekiyor. Yani, ya pistte kalacağız, ya pistten çıkacağız.

Gençlere katma değeri yüksek beceriler kazandırıp, yenilikçi kariyer ve gelişim olanakları sunmak gerektiğini vurguladı:

Şu anda işgücümüzün ortalama eğitim düzeyi 8 yıl. Rakipleri üniversiteye giderken Türkiye bugün ortaokul mezunu bir öğrenci gibi. Bu tabloyu mutlaka değiştirmek gerekiyor.

FETÖ’yle, terörle mücadele, “Fırat Kalkanı Harekatı”, “Afrin’e Zeytin Dalı Harekatı”ortamında bile Türkiye, büyümesiyle dünyada öne çıkıyor...

Ancak, “dijital dönüşüm”e ayak uyduramazsak, eğitim düzeyini yukarı çekemezsek, Bilecik’in dediği gibi “pistten çıkabiliriz” değil mi?

ABD İLE ‘GÜVEN’İN OLUŞMASI GEREKİYOR

TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, 12-13 Şubat’ta Global Business Coalition’ın (Küresel İş Koalisyonu) Başkanlar Toplantısı için Washington’a gittiğini belirtip, iki ülke ilişkilerine dikkat çekti:

Türk-Amerikan ilişkileri ne yazık ki uzun süredir olumsuz bir seyir içinde. Ancak, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın Türkiye ziyaretinin, yapılan görüşmelerin önemli adım olduğunu düşünüyorum. Ziyaret sırasında sorunların çözümü konusunda kararlılık beyan edildi.

Taraflar arasında “güven”in yeniden oluşturulması gerektiğini belirtti:

ABD ile ilişkilerin onarılması, Türkiye’nin çıkarları açısından önem taşıyor.

İlişkilerin sadece güvenliğe endeksli olmadığını vurguladı:

Aramızda 19 milyar dolarlık ticaret hacmi var. ABD’ye ihracatımız 9 milyar dolar. Ayrıca, 1700 Amerikan şirketinin ülkemizde yatırımı var. Yani, Türk-Amerikan ilişkileri yatırımlar açısından da kritik öneme sahip.

Uluslararası ilişkilerde müttefik ülkeler arasında belirli konular üzerinde anlaşmazlık ya da öncelik farklılıklarının bulunmasının doğal olduğunu kaydetti:

Ancak, bu anlaşmazlık ve farklılıklar sağduyulu diplomasi ile çözüme kavuşturulmalıdır.

ERKEN SEÇİM BEKLEMİYORUZ

TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın kararlı tonda “erken seçim yok” mesajı verdiğini vurguladı:

Biz de bu mesajları dikkate alıyor, erken seçim beklemiyoruz. Zaten yerel seçimin Mart 2019’da yapılacağını dikkate alırsak, önümüzde seçimi düşünmeden işimize bakacağımız 10-11 ay kaldı.

AFRİN’E ‘ZEYTİN DALI’ ÖNLEYİCİ HAREKÂT

Erol Bilecik, Afrin’e yönelik “Zeytin Dalı” harekâtının teröre karşı “önleyici harekât” niteliğinde olduğunu belirtti:

Bu harekâtta devletimizin yanındayız. Tek dileğimiz, bundan sonra yeni şehitler vermeden silahlı kuvvetlerimizin harekâtı başarıyla tamamlayıp dönmesi.

OHAL OLMASAYDI BÜYÜME YÜKSELİR MİYDİ

Erol Bilecik’e OHAL’in kalkmasına dönük mesajlarının hükümetten tepki aldığını anımsattım, soruyla karşılık verdi:

OHAL olmasaydı daha fazla dış yatırım çeker miydik? Türkiye’nin büyümesi daha yüksek olur muydu?